İkiyüzlü, riyakâr görmek isterseniz son gelişmelere odaklanın. Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nda görevli diplomat ve personeli kurtarmak için yürüttüğü diplomasiyi ve IŞİD’le görüşmelerini kınayanlar, şimdi Ürdünlü pilot için aynı süreci takip eden Ürdün yönetimine toz kondurmuyor. Ürdün Kralı Abdullah IŞİD’in rehin tuttuğu Ürdünlü pilotu kurtarmak için ülkesinin elinden gelen her şeyi yaptığını söylerken, Amman hükümeti pilotun sağ olduğu kanıtlanırsa kadın teröristi bırakma sözünü yineledi.
Japon gazetecinin IŞİD tarafından öldürülmesinin ardından Ürdün, grubun elindeki pilotlarını kurtarmak için rehine takasına hazır olduklarını bir kez daha açıkladı. IŞİD’in Ürdünlü pilota karşı takas için önerdiği Sacide el Rişavi’nin, IŞİD için önemi ortalığı karıştırdı. Bir grup Rişavi’nin ‘hiçbir önemi’ olmadığını savunurken bazıları IŞİD’i kuran kadrodan olduğu için değerli olduğu görüşünde. Türkiye’nin ne kadar haklı olduğu ve savaşmadan, kan dökmeden sorunu çözmesi, anlaşılan diğer ülkelere ders niteliğinde.
IŞİD Kobani’den çekildi çekilmesine de Irak’ta Kürtlerin elinde bulundurduğu diğer bölgelere kontrollü saldırılarını sürdürüyor. Bağdat’a yönelik intihar saldırılarında yoğunlaşan IŞİD, şimdilik merkezi Irak yönetiminin başkentine büyük saldırıda bulunmuyor. Muhtemelen Nisan ayında gerçekleştireceği büyük ve nihai saldırıyla Bağdat’ı düşürmeyi yani ele geçirmeyi planlayan örgüt, bu projesini Peşmerge güçleriyle savaşarak gizlemeye çalışıyor. Bu stratejisinin amaçlarından birisi de, Peşmerge’nin merkezi Irak ordusunun yardımına koşmasını engellemek.
Peşmerge’nin de merkezi Irak yönetimine yardımda çokta gönüllü olduğu söylenemez. Bahaneleri şimdiden hazır. Nitekim IKBY güvenlik Konseyi Başkanı Mesrur Barzani, ABD’nin kendilerine vermeyi vaat ettiği silahları teslim etmediğini söyledi. Bu şu demek; “Peşmerge’nin elinde IŞİD’le her cephede savaşmaya yetecek silah ve mühimmat yok. Kendi başınızın çaresine bakın.”
IŞİD Kobani’den çekildikten sonra Irak’ın petrol zengini Kerkük kentinin güneybatısından büyük bir saldırı başlattı, kent merkezinde de bombalı saldırı gerçekleştirdi. Çatışmalarda Peşmerge 1’inci Tugay Komutanı Şerko Fatih hayatını kaybetti. Bölgede şiddetli çatışmalar sürüyor. Karşı saldırıya geçen Peşmerge güçleri, IŞİD birliklerini geri çekilmeye zorladı. Kerkük’te Irak Kuzey Petrolleri şirketine ait petrol tesisinde IŞİD tarafından rehin alınan 15 işçi Peşmerge’nin operasyonuyla kurtarıldı.
Petrol tesisi de yeniden Peşmerge’nin kontrolünde. IŞİD, Musul kentine bağlı Şınduka Köyü yakınlarında operasyon düzenleyen Peşmerge’ye klor gazı yüklü bombalı araçla saldırı düzenledi. Irak’ta, çatışmaların yaşandığı Kerkük’ün güneyinde kontrolün Peşmerge birliğine geçtiği bildirildi. Bu malumatların ışığında sorulması gereken soru şu; IŞİD neden Kerkük’e saldırıyor? Musul ve Kerkük’ün Türkiye için önemi tartışılamaz.
Türkiye’nin sözü geçen yerler için hangi niyetleri beslediği ortada. Çünkü 28 Ocak 1920’de, son Osmanlı Meclis-i Mebusan’ınca kabul edilen, Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde, ülkenin bütünlüğü ve ulusal bağımsızlığı konusunda alınan kararlar doğrultusunda hazırlanan program; Ahd-ı Mil1î yani Misak-ı Milli’dir. Türkiye şimdilik bu sınır düzenlemelerine mesafeli dursa da şartlar oluştuğunda Musul ve Kerkük’ün Türkiye’ye dâhili noktasında gerekenler yapılacak gözüküyor. Nitekim aşağıda okuyacağınız gelişmeler bunun kanıtı. Bazı çevrelere göre IŞİD ile Peşmerge arasındaki savaş göstermelik. Bu konuda PKK ve PYD’ye yakın kaynakların iddiaları dudak uçuklatan türden. Bu iddialara göre; 2014 yılının Aralık ayında Türkiye’de, KDP ve Katar’ın katılımı ile bir dizi görüşmelerin yapıldı. Türkiye ve Katar istihbarat yetkililerin yaptığı bu görüşmelerde DAİŞ (IŞİD) ile yapılan bir anlaşma ardından Musul ve Şengal’den çekilmesinin planlandığı iddia ediliyor.
Son dönemlerde Türkiye ve Katar arasında yaşanan bakanlar ve istihbarat yetkilileri arasında yaşanan görüşme trafiği sonucunda DAİŞ ile görüşmek üzere Türk ve Katar istihbaratından oluşan bir heyetin Duhok üzerinden Musul’a geçtiği ve burada DAİŞ sorumlularıyla bir görüşme yaptığı bildiriliyor. Türk ve Katar istihbarat temsilcileri DAİŞ’e Musul’u savaşmaksızın ve daha fazla savaşçılarının kaybına yol açmadan Musul’u terk etmeleri yönünde bir öneri sundukları, DAİŞ’in ise bu öneriye kendi şartlarının kabul edilmesi halinde sıcak baktığı iddia ediliyor. Türk devleti Katar’ın desteği ile Musul’a KDP üzerinden yerleşmeyi hatta Musul’a Türk askeri göndermeyi bile planladığı belirtiliyor.
Türkiye ve Katar’ın istihbarat heyeti, koalisyon güçlerini karşısına alması durumunda DAİŞ’in savaş gücünü Musul’da tamamen kaybedeceğini hâlbuki bu askeri güçle Suriye’de Kürtlerin denetimindeki birçok yeri alabileceği bu yönde kendilerine hem Türk devletinin hem de Katar’ın her türlü desteği vereceği sözü verildiği ifade ediliyor. Bu öneriye DAİŞ’in sıcak baktığı iddia edilirken DAİŞ’in Musul’dan çekilme karşılığında Türkiye ve Katar’dan, Irak hükümetinden büyük miktarda para talep ettiği, bunun yanında Musul’daki güçlerinin parça parça Suriye’ye geçmesi için Irak topraklarından ve KDP denetimindeki alanlardan koridorların açılması, Musul’da ele geçirdikleri tüm ağır silahların Suriye’ye geçişinde herhangi bir hava saldırısının olmaması şartlarını da öne sürdüğü belirtildi.
Türkiye, Katar, KDP ve DAİŞ’in bu konularda ortak bir uzlaşmaya vardıkları, bu anlaşma çerçevesinde KDP’nin DAİŞ’e vereceği destek karşılığında DAİŞ’in Şengal’den çekilme sözünü verdiği fakat YPG ve HPG’nin Şengal’e girmesinden dolayı Türkiye, Katar, KDP ve DAİŞ ittifakında sorunlar çıkmaya başladığı iddia ediliyor.
İddialar bu merkezde devam ediyor. Doğruluk derecesi tahkike muhtaç. Ancak filtre edildikten sonra bazı ayıklamalarla bu konunun net ortaya konulması mümkün. Lakin Peşmerge’nin IŞİD’le dirsek temasında olduğuna dair bazı haberlerde var. Örneğin Kuzey Irak Kürdistan Bölgesi Diyanet İşleri Bakanlığı, IŞİD’e katılan imamın maaşını aylar sonra iptal etti. 3 ay önce eşi, 2 kızı ve görev yaptığı caminin 2 vaiziyle beraber IŞİD’e katılan Şıvan Kurdi isimli Erbilli imam, en son örgüte yakın sitelerde yayımlanan bir videoda Erbil ve Kerkük’e yönelik tehditlerde bulunmuştu.
IŞİD Suriye’deki güçlerini Irak’a çekiyor. Suriye’nin güneyindeki Dera kenti çevresindeki silahlı muhalif grupların birleşmesiyle kurulan “Güney Cephesi” bir çok noktada etkin bir şekilde ilerliyor. Özgür Suriye Ordusu’na bağlı 16. Tümen Halep’te “Surları Yıkın” adlı operasyonla düzenlediği saldırılarda kentte “stratejik öneme” sahip birçok noktayı ele geçirdi. Suriye’nin Kobani bölgesinden IŞİD’in büyük oranda çıkarılmasının ardından Uzmanlar, bir “Kuzey Suriye” oluşturulmak istendiğini belirtiyor.
Türkiye’yi ilgilendiren bir başka konuda yaklaşan seçim nedeniyle partilerin ittifak arayışına girmesi. Haziran ayında yapılması beklenen Genel Seçimlere Abdullah Öcalan’ın isteği doğrultusunda parti olarak girme kararı olan Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) bir heyet, bölgede aktif siyaset yapan partilere ittifak ziyaretlerine başladı. HDP ilk olarak Azadî Hareketini ziyaret etti. HDP ile ittifaka sıcak bakan açıklamalarda bulunan Azadî Hareketi Genel Başkanı Adem Özcaner, “Önümüzde seçim var. Kürdistan kaderini belirleyecek.
Kürdistani partiler olarak burada doğrudan adım atmamız gerekiyor. Sorumluluğumuz ağırdır. Biz kalıcı bir ittifak yapabiliriz. Önce özgür bir Kürdistan, daha sonra demokratik bir Türkiye’yi İslami esaslara göre inşa edebiliriz. İnşallah mücadele vereceğiz ittifak için.” ifadelerini kullandı. Azadî Hareketi Genel Sekreteri Adem Geverî ile Halkların Demokratik Partisi Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, AZADÎ TV’de Lokman Aydoğan’ın hazırladığı Rojeva Azad programına katılarak önemli açıklamalar yaptılar ve seçim ittifakından söz ettiler. Anlaşılan HDP ve Azadi Hareketi, hem seçim barajını geçebilmek hem de Hizbullah tabanlı Hüda Par’a karşı bir koalisyon oluşturmaya çalışıyor.
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.