Öncelikle LSD nedir?
Lizerjik asit dietilamidi C20H25N3O Albert Hofmann – 16 Kasım 1938 Algılama yapısını tamamen değiştirir ve kullanan kişiyi başka bir dünyaya (hayaller alemine) yollar. LSD etki sürecince, kişiyi gerçek dünyadan soyutlar ve kullanan kişinin ruh haline göre etki eder. Kişinin ruh hali duyduğu seslere, gördüğü görüntülere göre değişmekte, ses algısı dozuna göre değişmekle beraber görüntüleri çoklu, daha renkli ve farklı görmektedir. Fransanın güneydoğusunda yer alan Gard bölgesinin küçük köylerinden Pont-Saint-Espritte Le Pain Maudit (Lanetli Ekmek) efsanesi hala anlatılıyor. 16 Ağustos 1951′de köy halkı aniden korkunç yaratıkların ve ateş görüntülerinin yer aldığı halüsinasyonlar görmeye başlamışlar. Köylülerden biri, karnının yılanlar tarafından yavaş yavaş kemirilerek yendiğini iddia ederek kendini nehire atarak intihar etmeye çalışmış. 11 yaşındaki bir çocuk ise, büyükannesini boğarak öldürmek için saldırıda bulunmuş. Yine köylülerden biri Ben bir uçağım diye bağırarak kendini ikinci katın penceresinden boşluğa bırakmış ve bacaklarını kırmış, ancak yine de kalkmaya gayret ederek yaklaşık 50 metre daha yürümeye çalışmış. Bir başkası, kalbinin ayaklarından dışarı çıkmak üzere olduğunu söyleyerek doktora kalbini yerine geri getirmesi için yalvarıp durmuş. Bu kişilerden çoğu, deli gömleği giydirilerek uzak bir kliniğe yerleştirilmişler. Albarelli isminde bir adam ise, bu olaylardan iki sene sonra 13′üncü kattan atlayarak intihar eden ve o zamanlar devletin ilgili birimi için çalışmış bir biyokimyager olan Frank Olsonun şüpheli intiharını araştırırken, şans eseri bazı CIA dökümanları bulmuş. Bu dökümanlardan birinde bir CIA ajanı ile Sandoz firmasının bir yetkilisi arasındaki bir konuşmaya yer veriliyor ve CIA ajanı konuşmada Pont-Saint-Esprit gizeminin tamamen diethylamide (LSDnin Dsi olan madde) kaynaklı olduğunu belirtiyormuş. |
Etiket arşivi: MK ULTRA PROJESİ
MK ULTRA PROJESİ /// Fransız Deneyi : CIA-LSD deneyi
MK ULTRA PROJESİ : ASELSAN ölümleriyle ilgili bomba rapor !
Aselsan çalışanı Erdem Uğur’un geçtiğimiz ocak ayında evinde ölü bulunması dikkatleri bir kez daha Aselsan ölümlerine çevirdi.
Beşi intihar, ikisi kaza olarak kayıtlara geçen 7 ölüm üzerine birçok spekülasyon yapıldı. Kurumun genel müdürü Faik Eken de geçtiğimiz günlerde ‘bu kişilerin burada çalıştıkları için öldürüldüklerini söylemek yanlış olur’ dedi. Peki bu kişiler intihar mı etti, öldürüldü mü?
Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun raporuna göre; mühendisler zihin kontrolü ile intihara sürüklenmiş olabilir. İki yıl önce hazırlanan rapora bilimsel görüş veren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "kurumda gizli yapılanma olabilir çalışanlar incelenmeli" dedi.
Habertürk’ün haberine göre, Yedi parlak zeka, beş farklı intihar, iki şüpheli kaza. Hepsi geleceğe dair plan yaptığı dönemde art arda psikolojik sorun yaşamaya başladı ve bir süre sonra ölü bulundu. beşi kayıtlara intihar olarak geçti.
Hepsinin ortak noktaları Aselsan’da bir dönem çalışmış ya da hali hazırda çalışırken ölmüş olmaları.
"ASELSAN ÖLÜMLERİNDE KİRLİ MÜDEHALE VAR"
Dördüncü ölümün ardından kamuoyunda spekülasyonlar çoğalınca Başbakanlık Teftiş Kurulu harekete geçti ve müfettişler 2013 yılında bir rapor hazırlamaya başladı.
Raporda dikkat çekici bir ayrıntı yer alıyor. Buna göre; mühendisler elektromanyetik dalgalarla zihin kontrolü yöntemiyle intihara sürüklenmiş olabilir.
Savcılığa yollanan raporda, mühendislerin, bu şekilde intihara yönlendirilmiş olma ihtimalinin gözardı edilmemesi istendi. Ancak aradan geçen iki senede, iki mühendisin daha şüpheli bir şekilde ölmesine rağmen, bu yönde bir açıklama yapılmadı.
Oysa ki, müfettişler bu ihtimal üzerine bilimsel görüş almışlardı. bu görüşün sahibi, Prof. Dr. Nevzat Tarhan. Aselsan yönetiminin konuyu ciddiye alıp, inceleyip bir rapor hazırlamadığını belirten Tarhan, "ölümlerde kirli müdehale var" dedi.
"KİŞİ MEYİLLİYSE İNTİHARA SÜRÜKLENİR"
İki yıl önce müfettişlerin, ‘bu kişiler elektromanyetik silahlardan etkilenmiş mi, zihin sağlıkları, akıl sağlıkları bozularak böyle bir şeye yönlendirilmiş olabilirler mi? ‘ diye görüş istediklerini belirten Tarhan, " Belli bir oranın üzerinde bu kişiler elektromanyetik alana maruz kalmışlarsa bu kişilerde çeşitli ruhsal sorunlar ortaya çıkaması beklenir dedim" diye konuştu.
Nevzat Tarhan’a göre, Aselsan mühendisleri elektromanyetik alanda 6 dakikadan fazla kalmış olabilir. Eğer öyleyse bu durumda baş ağrısı, sersemlik, unutkanlık, gerginlik, depresif yapı gibi durumlar oluşur. bu hergün yapılırsa, kişi eğer meyilliyse intihar eder ya da öldürülür, intihar süsü verilir.
"MÜHENDİSLERİN PROJELERİNE ENGEL OLMAK İSTEYENLER OLABİLİR"
Peki eğer elektromanyetik alana maruz kaldırlarsa bu kendi çalıştıkları ortam nedeniyle mi, yoksa dışarıdan müdahale ile mi gerçekleşti? Prof. Dr. Tarhan’ın bu soruda dikkat çektiği nokta ilginç. Bu konuda dikkatli çalışan kurumlarda, ki Aselsan öyle, orada muhakkak teknik tedbirler alınmıştır. Ama kurum içinde eğer gizli yapılanmalar varsa, bu kişilerin projelerine engel olmak istiyorlarsa, ki bu işler yüksek zihinsel fonksiyon gerektiren işler, yazılım yapıyorlar- bu kişilere elektromanyetik uyaran vererek dikkatlerini dağıtmak, kaos oluşturmak, unutklanlık, dalgınlık yapmak zor değil.
Bu nedenle orada çalışanların incelenmesi, araştırılması gerekiyor. Aselsan yönetiminin bu konuyu ciddiye alıp, araştırıp rapor verdiğine dair bir bilgi kamuoyuna yansımadı."
ASELSAN, İDDİALARA YANIT VERMEDİ
Tarhan, aynı kurumda önemli projelerde çalışan kişilerin art arda ölmelerinin tesadüf olarak değerlendirilemeyeceğini ifade ederek, "bu olaylar şu anda kendiliğinden olmuş, rastlantısal olaylar diyemiyoruz. Benim şahsi görüşüm burada bazı kirli müdahaleler var.
Bu konudaki soru işaretleri kuşkulu bir şekilde zihnimizde duruyor"dedi. Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda da yer alan ‘elektromanyetik müdehale’ iddialarını haberi hazırlarken Aselsan’a da sorduk. Ancak Aselsan’dan herhangi bir yanıt gelmedi.
MK ULTRA PROJESİ : Mühendis ölümleri – Aselsan o iddiaya yanıt vermedi
Aselsan çalışanı Erdem Uğur’un geçtiğimiz ocak ayında evinde ölü bulunması dikkatleri bir kez daha Aselsan ölümlerine çevirdi.
Aselsan’daki ölümler üzerindeki sır perdesi aralanıyor mu? Beşi intihar, ikisi kaza olarak kayıtlara geçen 7 ölüm üzerine birçok spekülasyon yapıldı. Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun iki yıl önce hazırladığı rapora göre mühendisler elektromanyetik dalgalarla zihin kontrolü yöntemiyle intihara sürüklenmiş olabilir.
‘Elektromanyetik müdahale’ iddialarını Aselsan’a soran Habertürk gazetesi, herhangi bir yanıt alamadığını okurlarına duyurdu. Aselsan’daki sır ölümlere ilişkin iddialar bugün Habertürk’te yer aldı.
Yedi parlak zeka, beş farklı intihar, iki şüpheli kaza. Hepsi geleceğe dair plan yaptığı dönemde art arda psikolojik sorun yaşamaya başladı ve bir süre sonra ölü bulundu. beşi kayıtlaraintihar olarak geçti. Hepsinin ortak noktaları Aselsan’da bir dönem çalışmış ya da hali hazırda çalışırken ölmüş olmaları.
"ASELSAN ÖLÜMLERİNDE KİRLİ MÜDAHALE VAR"
Dördüncü ölümün ardından kamuoyunda spekülasyonlar çoğalınca Başbakanlık Teftiş Kurulu harekete geçti ve müfettişler 2013 yılında bir rapor hazırlamaya başladı. Raporda dikkat çekici bir ayrıntı yer alıyor. Buna göre; mühendisler elektromanyetik dalgalarla zihin kontrolü yöntemiyle intihara sürüklenmiş olabilir.
Savcılığa yollanan raporda, mühendislerin, bu şekilde intihara yönlendirilmiş olma ihtimalinin gözardı edilmemesi istendi. Ancak aradan geçen iki senede, iki mühendisin daha şüpheli bir şekilde ölmesine rağmen, bu yönde bir açıklama yapılmadı. Oysa ki, müfettişler bu ihtimal üzerine bilimsel görüş almışlardı. bu görüşün sahibi, Prof. Dr. Nevzat Tarhan. Haberturk’e Aselsan yönetiminin konuyu ciddiye alıp, inceleyip bir rapor hazırlamadığını belirten Tarhan, "ölümlerde kirli müdahale var" dedi.
"KİŞİ MEYİLLİYSE İNTİHARA SÜRÜKLENİR"
İki yıl önce müfettişlerin, ‘bu kişiler elektromanyetik silahlardan etkilenmiş mi, zihin sağlıkları, akıl sağlıkları bozularak böyle bir şeye yönlendirilmiş olabilirler mi? ‘ diye görüş istediklerini belirten Tarhan, "Belli bir oranın üzerinde bu kişiler elektromanyetik alana maruz kalmışlarsa bu kişilerde çeşitli ruhsal sorunlar ortaya çıkarması beklenir dedim" diye konuştu.
Nevzat Tarhan’a göre, Aselsan mühendisleri elektromanyetik alanda 6 dakikadan fazla kalmış olabilir. Eğer öyleyse bu durumda baş ağrısı, sersemlik, unutkanlık, gerginlik, depresif yapı gibi durumlar oluşur. bu her gün yapılırsa, kişi eğer meyilliyseintihar eder ya da öldürülür,intihar süsü verilir.
"MÜHENDİSLERİN PROJELERİNE ENGEL OLMAK İSTEYENLER OLABİLİR"
Peki eğer elektromanyetik alana maruz kalırlarsa bu kendi çalıştıkları ortam nedeniyle mi, yoksa dışarıdan müdahale ile mi gerçekleşti? Prof. Dr. Tarhan’ın bu soruda dikkat çektiği nokta ilginç.
"Bu konuda dikkatli çalışan kurumlarda, ki Aselsan öyle, orada muhakkak teknik tedbirler alınmıştır. Ama kurum içinde eğer gizli yapılanmalar varsa, bu kişilerin projelerine engel olmak istiyorlarsa ki bu işler yüksek zihinsel fonksiyon gerektiren işler, yazılım yapıyorlar bu kişilere elektromanyetik uyaran vererek dikkatlerini dağıtmak, kaos oluşturmak, unutkanlık, dalgınlık yapmak zor değil. Bu nedenle orada çalışanların incelenmesi, araştırılması gerekiyor. Aselsan yönetiminin bu konuyu ciddiye alıp, araştırıp rapor verdiğine dair bir bilgi kamuoyuna yansımadı."
ASELSAN, İDDİALARA YANIT VERMEDİ
Tarhan, aynı kurumda önemli projelerde çalışan kişilerin art arda ölmelerinin tesadüf olarak değerlendirilemeyeceğini ifade ederek, "Bu olaylar şu anda kendiliğinden olmuş, rastlantısal olaylar diyemiyoruz. Benim şahsi görüşüm burada bazı kirli müdahaleler var. Bu konudaki soru işaretleri kuşkulu bir şekilde zihnimizde duruyor" dedi.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.