Etiket arşivi: Zihin Kontrolü

MK ULTRA PROJESİ /// VİDEO : Dr. Mehmet Yavuz – Zihin Kontrolü – A Haber TV – Anlatılmamış Öyküler

VİDEO LİNK :

https://www.youtube.com/watch?v=CAnrINhPg04

MK ULTRA PROJESİ /// VİDEO : Zihni Kontrol Etmek Mümkün mü ?? (HABERTÜRK TV)

VİDEO LİNK :

http://www.psikoyorum.tv/zihni-kontrol-etmek-mumkun-mu-3897.html

MK ULTRA PROJESİ /// VİDEO : Zihin Kontrolü ve Gercekleri (Hasan Mezarci & Cübbeli) (3 BÖLÜM)

VİDEO LİNK :

https://www.youtube.com/watch?v=ba6KWYyeEV0&index=1&list=PL8A1E5E2358B5D47B

https://www.youtube.com/watch?v=pmWReu3RRCw&index=2&list=PL8A1E5E2358B5D47B

https://www.youtube.com/watch?v=dFACar8t4jk&list=PL8A1E5E2358B5D47B

MK ULTRA PROJESİ /// VİDEO : Zihin Kontrolü İle Yönlendirilen Kişi Tetiğe Bastı

VİDEO LİNK :

https://www.youtube.com/watch?v=Cpt6AhGJ5EQ&feature=em-uploademail

KOMPLO TEORİLERİ /// VİDEO : Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Zihin Kontrolü – Telegram Deneyleri

VİDEO LİNK :

MK ULTRA PROJESİ : BİR ZİHİN KONTROLÜ (MK ULTRA) KURBANININ BAŞINDAN GEÇENLER

DOKÜMAN EK’TEDİR !

BR ZHN KONTROL KURBANININ BAINDAN GEENLER.pdf

MK ULTRA PROJESİ : ABD ULUSAL GÜVENLİK TEŞKİLATINDAKİ (NSA) GİZLİ OPERASYONLAR /// NSA SEC RET OPERATIONS

“ABD Ulusal Güvenlik Teşkilatı’na arşı açılan bir dava dosyası, bireyleri kontrol altında tutmak için tasarlanan ürkütücü teknolojileri ve programları açıklamaktadır.”

JOHN ST.CLAIR AKWEI, ULUSAL GÜVENLİK TEŞKİLATI’NA (NSA) KARŞI

Aşağıda verilen belge, John St.Clair AKWEI tarafından Ulusal Güvenlik Teşkilatı (NSA)’ya karşı Washington’da açılan bir dava dosyasını kapsamakta ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı ile ilgili bilgilerini, Ulusal Güvenlik faaliyetlerinin teknolojilerini ve yurttaşları izlemek için yapılan gizli operasyonları vermektedir.

ULUSAL GÜVENLİK TEŞKİLATI’NIN MİSYONU VE YURT İÇİ İSTİHBARAT OPERASYONU

HABERLEŞME İSTİHBARATI

ABD’de ve dünyada tüm elektonik haberleşmenin yurdu kaplaması, ulusal güvenliği temin eder. Ft. Meade, Maryland’deki Ulusal Güvenlik Teşkilatı, 1960’lı yıllardan beri dünyada ki en gelişmiş bilgisayara sahiptir. Ulusal Güvenlik Teşkilatı teknolojisi özel şirketlerden, akademiden ve halktan gizli olarak geliştirildi ve yürütüldü.

İŞARET İSTİHBARATI

Ulusal Güvenlik Teşkilatı, İşaret istihbarat görevi için, çevredeki şifresi çözülen EMF dalgaları, bilgisayara telsiz olarak kaydetmek ve kişileri vücutlarındaki elektrik akımları ile izlemek için bir bilgisayar programı geliştirdi. İşaret İstihbarat’ı, içinde elektrik akımı bulunan her şeyin çevresine EMF dalga yayan bir manyetik alana sahip olma esasına dayandığı için Ulusal Güvenlik Teşkilatı/Savunma Departmanı, elektriksel aktivitesi olan insan yapısı veya organik her cismi uzaktan analiz edebilen hususi bir dijital araç geliştirmiştir.

YURTİÇİ İSTİHBARATI

Ulusal Güvenlik Teşkilatı tüm ABD vatandaşlarının kayıtlarına sahiptir. Ulusal Güvenlik Teşkilatı, 50,000’den fazla ajanından herhangi birinin dikkatini çekebilecek ABD vatandaşları içerisinde bilgi toplamaktadır. Bu ajanlar, herhangi bir kişiyi kendiliklerinden izlemek konusunda yetkiye sahiptir.

Ulusal Güvenlik Teşkilatı her mevkide, “DAİMİ ULUSAL GÜVENLİK ANTİ-TERÖR GÖZETİM ŞEBEKESİNE –AĞINA-“ sahiptir. Bu gözetim ağı tamamen kılık değiştirmiştir ve halktan gizlenmektedir. Amerika’da şahısları takip etme işi Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın elektronik gözetim ağı ile ucuz ve kolayca yürütülmektedir. Bu ağ, tüm BİRLEŞİK DEVLETLERİ kapsar, on binlerce Ulusal Güvenlik Teşkilatı Personelini içerir ve aynı anda yüz binlerce kişiyi izler.

Operasyonların maliyetinin ucuzluğu, operasyon maliyetlerini en düşük seviyeye indirmek için tasarlanan Ulusal Güvenlik Teşkilatı bilgisayar teknolojisi ile sağlanır.

Ulusal Güvenlik Teşkilatı Personeli, kendi toplumlarında güya halktan biriymiş gibi hizmet verirler ve izlemek isteyecekleri kişiler hakkında istihbarat toplumunu bilgilendirebilmek için, gizli ve yasal işlerde çalışırlar.

Toplumdaki Ulusal Güvenlik Teşkilatı Personeli, genellikle sosyal sahada çalışan, avukat ve işadamı gibi gizli kimliklere sahiptir.

· BAĞIMSIZ OLARAK OPERASYON YAPABİLEN ULUSAL GÜVENLİK TEŞKİLATI PERSONELİ TARAFINDAN GÖZETİM İÇİN ARA SIRA HEDEFLENEN VATANDAŞLAR

Ulusal Güvenlik Teşkilatı Personeli, Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın yurt içi istihbarat ağını ve gizli işleri kullanarak, Birleşik Devletler’deki binlerce ferdin yaşamlarını kontrol edebilirler. Bunlar tarafından bağımsız olarak yürütülen operasyonlar bazen kanun sınırlarının ötesine taşabilir. Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın operasyonları ile yüzlerce habersiz vatandaşa uzun süreli kontrol ve sabotaj yapılmış olması muhtemeldir. Ulusal Güvenlik Teşkilatı ağı, Birleşik Devletler vatandaşlarına gizli olarak suikast veya hastalıklar, akıl ve ruh bozuklukları olarak teşhis edilebilecek konulara sebep olacak gizli psikolojik kontrol operasyonları yapma yeteneğine sahiptir.

ULUSAL GÜVENLİK TEŞKİLATI’NIN YURT İÇİ ELEKTRONİK GÖZETİM AĞI

1960’lı yılların ilk yıllarında dünyada ki en gelişmiş bilgisayarlar Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın elindeydi. Bu bilgisayarlarla araştırılan yeni buluşlar Ulusal Güvenlik Teşkilatı için saklandı. Şu anda Ulusal Güvenlik Teşkilatı mevcut bilgisayar teknolojisinin 15 sene ilerisinde olan nano-teknolojik bilgisayarlara sahiptir.

Ulusal Güvenlik Teşkilatı, Amerika’da bu teşkilatın ajanlarının şifre çözücülerinin dikkatini çekecek “anahtar kelimelerle” her ortamda bütün haberleşmeleri kontrol eden ve yapay zekalı gelişmiş bilgisayarlar kullanarak, kendilerine rahatsızlık verici bilgiler elde ederler.

BAKINIZ : ECHELON & DIG-INT

Bu bilgisayarlar, bütün haberleşmeleri verici ve alıcı uçlarda denetlerler. ABD’nin bu rahatsızlık verici haber alma hadisesi Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın “İŞARET İSTİHBARATI” misyonunun bir sonucudur.

Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın elektronik gözetim ağı, tüm elektro-manyetik saha tayfını denetleyebilecek araçların hücreli düzenlenmesine dayanır. Bu cihaz, diğer elektronik savaş programları gibi büyük bir gizlilik içerisinde geliştirildi, yürütüldü ve muhafaza edildi.

İŞARET İSTİHBARATIYLA UZAKTAN BİLGİSAYAR KARIŞTIRMA

Ulusal Güvenlik Teşkilatı, Birleşik Devletler’de satılan tüm kişisel bilgisayarların ve diğer tüm bilgisayarların izlerini muhafaza eder. Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın “ELEKTRO-MANYETİK ALAN SAHA CİHAZI”, monitörden ve güç kaynağından çıkan dalgaları süzerek kişisel bilgisayarların devre tablosundan çıkan radyo frekanslarına ayarlanabilir.

Bilgisayar devre tablosundan çıkan radyo frekanslı yayın, bilgisayardaki dijital bilgiyi içerir. Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın cihazından çıkan kodlanmış radyo frekansında ki dalgalar, bilgisayar devreleriyle, bilgisayara girebilir ve bilgisayarda ki verileri değiştirebilir. Böylece Ulusal Güvenlik Teşkilatı, gözetim ve anti-terör elektronik savaşı için ülkedeki herhangi bir bilgisayara telsiz modem gibi bir giriş kazanabilir.

BAKINIZ : TEMPEST TEKNOLOJİSİ

Tam bu noktada bir tespit yapmakta fayda var. Hatırlarsanız, Eski Deniz Kuvvetleri Komutanımız Sayın ÖZDEN ÖRNEK, bilgisayarından çıkan darbe günlüklerinin “kendisine ait olmadığını” ifade etmişti. Acaba bu günlükler kendisi tarafından yazılmadı ise ne şekilde kişisel bilgisayarına konmuştur ? Bunun araştırılmasında ciddi şekilde fayda bulunmaktadır.

Devam edelim.

GÖZETİM İÇİN İNSANLARDA Kİ EMF’NİN MEYDANA ÇIKARILMASI (KEŞİF)

Bir cismin bio-elektrik alanı uzaktan algılanabilir, böylece cisimler bulundukları herhangi bir yerde denetlenebilirler. Özel EMF cihazıyla Ulusal Güvenlik Teşkilatı, kripto-şifre çözücüleri (EEG’lerden) üretilen potansiyelleri uzaktan okuyabilirler. Bunlar bir kişinin beyin durumlarına ve düşüncelerine kodlanabilir. Bu durumda kişi, uzak bir mesafeden mükemmel olarak denetlenebilir. Ulusal Güvenlik Teşkilatı personeli, “İŞARET İSTİHBARATI” nın elektro-manyetik tarama ağının kadranında çevirerek, ülkedeki herhangi bir şahsı tespit edebilir ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın bilgisayarları o şahsı 7 gün 24 saat izleyebilir. Ulusal Güvenlik Teşkilatı, ABD’deki herhangi bir şahsı seçebilir ve onu sınırsız olarak takip edebilir.

ULUSAL GÜVENLİK TEŞKİLATI’NIN ELEKTRO-MANYETİK BEYİN UYARILMASINI KULLANMASI

Ulusal Güvenlik Teşkilatı “İŞARET İSTİHBARATI”, “UZAKTAN NÖRAL (SİNİR) DENETİMİ VE ELEKTRONİK ZİHİN BAĞLANTISI” için “ELEKTRO-MANYETİK BEYİN UYARILMASINI”nı kullanmaktadır.

(İyonlaşmayan elektro-manyetik alan) radyasyonu üzerine, nörolojik araştırmayı ve bio-elektrik araştırma ve gelişmeyi içeren 1950’li yılların MKULTRA programından beri, “BEYİN UYGULAMASI” gelişme halindedir.

Elde edilen gizli teknoloji, Ulusal Güvenlik arşivlerinde, “Radyoaktifliği ve nükleer patlamaları içermeyen ve çevrede bulunan bir kaynaktan istemeyerek (kasıtlı olmayan bir şekilde) yayılan elektro-manyetik dalgalardan oluşan bilgi” olarak tanımlanır ve “Işınım İstihbaratı” olarak sınıflandırılır.

İşaret istihbaratı, ABD yönetiminin diğer elektronik mücadele programları gibi, bu teknolojiyi de, gizli olarak yürütmekte ve muhafaza etmektedir. Ulusal Güvenlik Teşkilatı, bu teknoloji ile ilgili mevcut bilgileri denetlemekte ve bilimsel araştırmaları halktan gizlemektedir. Aynı zamanda bu teknolojiyi gizli tutmak için uluslar arası istihbarat anlaşmaları da vardır.

NSA, insandaki elektriksel faaliyetleri uzak mesafeden analiz eden hususi donatıya sahiptir.

NSA bilgisayarında üretilen beyin planlaması, beyinde ki elektriksel faaliyetleri sürekli olarak denetlemektedir. Ulusal Güvenlik gayesiyle NSA, binlerce insanın ferdi beyin haritalarını kaydetmekte ve şifrelemektedir. Elektro-Manyetik alanla “BEYNİN UYARILMASI”, beyin-bilgisayar bağlantısını sağlamak için, mesela askeri savaş uçağında ordu tarafından gizlice kullanılmaktadır.

Elektronik gözetim amacıyla, beynin konuşma merkezinde ki elektrik faaliyetleri, kurbanın sözlü düşüncelerine çevrilebilir. Kulağı devre dışı bırakarak, ses haberleşmesinin doğrudan beyne gitmesini sağlayarak, Uzaktan Nöral Denetim, şifrelenmiş işaretleri, beynin işitme korteksine gönderebilir. NSA ajanları bunu, paranoid şizofreninin ve yada psikozun karakteristiği olan işitsel halüsünasyonları taklit ederek, kurbanların gizli olarak takatini ve direncini kırmak için kullanabilirler.

Kurbanla herhangi bir temas olmaksızın, Uzaktan Nöral Denetim, bir kurbanın beynindeki görsel kortekste mevcut olan elektrik faaliyetlerini planlayabilir ve kurbanın beynindeki tasvirleri (görüntüleri) bir videonun monitöründe gösterebilir.

NSA ajanları, kurbanın gözlerinin gördüğü her şeyi görürler. Görsel hafıza da görülebilir. Uzaktan Nöral Denetim gözleri ve optik sinirleri atlayarak (devre dışı bırakarak), doğrudan görsel kortekse görüntü gönderebilir. NSA ajanları, beynin programlama gayesi için, gözetim altındaki kişi REM uykusunda iken, onun beynine gizlice görüntü yerleştirmek için bunu kullanabilirler.

UZAKTAN NÖRAL DENETİM YAPAN NSA ÖRGÜTÜNÜN YETENEKLERİ

Birleşik Devletler’de, 1940’lı yıllardan beri, İşaret İstihbaratı ağı vardır. NSA’nın FT.Meade’de, kişileri izlemek ve bunların beyinlerinde ki işitsel ve görsel bilgileri tecavüzkar olmayan bir biçimde denetlemek için kullanılan iki yönlü bir Uzaktan Nöral Denetim sistemi vardır.

Bu işlerin tümü, kişiyle fiziki bir temas olmadan yapılır. Uzaktan Nöral Denetim metodu, gözetim ve yurt içi istihbarat için esas metoddur.

Konuşma korteksi – İşitsel korteks bağlantısı, istihbarat toplumu için esas haberleşme sistemi oldu. Uzaktan Nöral Denetim, görsel – işitsel beyin ile beyin arasında veya beyin ile bilgisayar arasında tam bir bağlantıya izin verir.

ULUSAL GÜVENLİK TEŞKİLATI’NIN (NSA) İŞARET İSTİHBARATI – ELEKTRONİK BEYİN BAĞLANTI TEKNOLOJİSİ

NSA – SIGINT (Ulusal Güvenlik Teşkilatı İşaret İstihbaratı) insan beyninden yayılan 5 miliwolt’luk ve 30 – 50 Hz’lik uyandırılmış potansiyellerin şifrelerini dijital olarak çözerek, insan beynindeki bilgileri uzaktan ve tecavüzkar olmayacak bir biçimde denetlemek için özel yeteneklere sahiptir.

Beyindeki nöral hareketlilik değişen bir manyetik akıya sahip olan değişen bir elektriksel özellik yaratır. Bu manyetik akı 30 – 50 Hz’lik ve 5 milimetrelik sürekli bir elektro-manyetik dalga çıkarır. Beyinden gelen elektro-manyetik emisyonda ihtiva edilen şeyler “uyandırılan potansiyeller” olarak adlandırılan enserler ve desenlerdir.

Her düşünce, reaksiyon, motor kumandası, işitsel olaylar ve görsel görüntü için beyindeki bir “uyandırılmış potansiyel” veya “uyandırılmış potansiyeller kümesi” karşılığı vardır. Beyinden yapılan EMF emisyonunun şifreleri, beyninde geçerli fikirler, düşünceler, görüntüler ve sesler haline gelmesi için deşifre edilir ve çözülür.

NSA SIG – INT, bilgileri (sinir sistemi mesajları gibi) istihbarat ajanlarına aktarmak ve gizli operasyon yapılacak kişilerin beyinlerine (onlar tarafından fark edilemeyecek bir şekilde) aktarmak için, bir haberleşme sistemi olarak EMF ile aktarılan Beyin Uyarılması’nı kullanmaktadır.

EMF ile Beyin Uyarılması, sonuçta beynin nöral devrelerinde ses ve görsel olayların oluşması için beyindeki uyarılacak potansiyelleri, kobayları tetiklemek için şifrelenmiş ve pulslanmış karmaşık elektro-manyetik işaretler göndererek çalışır. EMF ile Beyin Uyarılması kişinin beyin hallerini değiştirebilir ve motor kontrolünü etkileyebilir.

İki yönlü elektronik beyin bağlantısı, sesi (kulakları bypass ederek) işitsel kortekse aktarırken ve donuk (belirsiz) görüntüleri, (optik sinirleri ve gözleri bypass ederek), görsel kortekse aktarırken, nöral görsel,işitsel bilgileri uzaktan kumanda ederek yapılır. Görüntüler beyinde sabit olmayan iki boyutlu ekrandaki gibi zuhur eder.

İki yönlü elektronik beyin bağlantısı, CIA – NSA ve diğer müttefik ülke istihbarat servisleri personeli için esas haberleşme sistemi haline gelmiştir. Uzaktan Nöral Denetim (RNM, İnsan beynindeki bio-elektrik bilginin uzaktan denetimi) esas göstim sistemi halini almıştır. Bu Birleşik Devletler İstihbarat Topluluğu ve tüm müttefik ülke istihbarat camiasında sınırlı sayıdaki ajan tarafından kullanılmaktadır.

İŞLEYİŞ TEKNİĞİ

RNM her belirli beyin bölgesinin rezonans frekansının şifresinin çözülmesini gerektirir. Bu frekans, daha sonra beynin bu özel bölgesine bilgi yüklemek için değiştirilir. Değişik beyin bölgelerin tepki gösterdiği (cevap verdiği) frekans 3 Hz ile 50 Hz arasında değişmektedir. İşaret İstihbaratı, sinyalleri bu band aralığında değiştirirler.

(Tablo 1 ‘e bakınız !)

Bu değiştirilmiş bilgi, şuuraltı seviyesinden algılanabilir seviyeye kadar değişen yoğunluklarda, beyine yerleştirebilinir. Her insan tek bio-elektrik rezonans / entrainment frekansları kümesine sahiptir. Bir insanın beynie diğer bir insanın işitsel korteksinin frekansında işitsel bilgiler gönderme, bu işitsel bilginin kavranılmaması sonucunu verecektir.

Davacı George Farquhar, RNM (Uzaktan Nöral Denetim)’den, NSA, Ft.Meade’deki Kinnecome grubuyla iki yönde RNM teması kurarak haberdar olmuştur. (Project Freedom Internet Sitesinin kurucusu)

Onlar, Ekim 1990’dan Mayıs 1991’e kadar davacıyı tedirgin etmek için 3 boyutlu RNM sesini doğrudan doğruya beyinde kullandılar.

Mayıs 91’deki gibi Davacı ile iki yönlü RNM haberleşmeleri vardı ve Davacının yeteneklerini yok etmek maksadıyla ve kendisine karşı son 12 yılda yaptıkları faaliyetler nedeniyle Davacının yetkililere başvurmasını önlemek için RNM’yi kullandılar. Kinnecome grubunun Ft.Meade’de günde 24 saat çalışan, yaklaşık 100 çalışanı vardır. Davacıyı tecrit etmek için Davacıyla temasta bulunan ve beyinleri gizlice dinlenen kişilere de sahiptirler. Bu şimdiye kadar bir vatandaşın RNM ile taciz edilmesi ve bu istihbarat operasyonları metodunu kötüye kullanan NSA personeline karşı dava konusu haline gelinen ilk olaydır.

NSA TEKNİKLERİ VE KAYNAKLAR

Ülkede herhangi bir yerde, herhangi bir mahalde, herhangi bir binada bireyleri sürekli olarak Uzaktan Denetleme / İzleme.

Bu operasyonların ucuz olarak yürütülmesi için getirilen bir sistem NSA tarafından her toplulukta binlerce insanın sürekli olarak denetlenmesini ve takip edilmesini sağlar.

· Uzaktan RNM Cihazları

Nsa’nın RNM donatısı izlenen kişilerin beynindeki uyandırılan potansiyelleri (EEG’leri) uzaktan okuyabilir ve onların verimlerini (performanslarını) etkilemek için sinir sistemi aracılığı ile mesaj gönderebilir. RNM elektronik olarak bireyleri teşhis edebilir ve onları Birleşik Devletler’deki veya müttefik ülkelerin sınırları içerisinde herhangi bir yerde izleyebilir. Bu donatı, bir şebeke (sğ) üzerindedir ve yurt içi istihbarat operasyonları, yönetim güvenliği ve bio-elektrik mücadele durumunda kullanılırlar.

· Metropol Alanlarında Nokta Görevlileri

Her bölgede on binlerce kişi, NSA ve müttefik ülkelerde kendi servislerinin istihbarat ajanlarınca gizli kontrol için teşhis edilen kişileri (bazen bilmeyerek) takip ve kontrol etmek için, mahalle / işyeri nokta görevlisi (Muhbir – Intelligence Network Personel) olarak çalışmaktadır.

Büro dışında çalışan ajanlar, binlerce kişiyi izleyen nokta görevlileriyle (muhbirlerle) sürekli haberleşme içindedirler. Uzak bölgelerde ki ofislerde çalışan NSA ajanları, gözlemlenen kişiyle temas halinde bulunan ve halk içinde tespit edilen herhangi bir kişiyi (RNM’yi kullanarak) anında teşhis edebilir.

· Kimyasal Madde ve İlaçlar Verilmesi için NSA tarafından Evlere Yerleştirilen Plastik Boru Şebekesi

Uyutma gazı ve beyin yıkamaya yardımcı olan ilaçların verilmesi için NSA kişilerin hava kanallarının ve su musluklarına hat döşemek için gerekli alet ve edavata sahiptir. Bu CIA Farmo-Psikoloji’sinin (Psiko-Farmokoloji) bir neticesidir.

· Hususi Birleşik Devletler istihbaratına Kısa Bir Bakış

İnsan beynindeki EEG’leri okuyabilen özel EMF donatısının sabit ağı, dijital bilgisayarlar kullanılarak kişileri teşhis ve takip edebilir. NSA İşaret İstihbarat’ndan gelen EMF (Elektro-Manyetik Alan) sinyaliyle yapılan ESB (Beynin Elektriksel Uyarılması) kişileri kontrol etmek için kullanılmaktadır.

· RF (Radyo Frekansı) yayımının şifrelerini çözerek kişisel bilgisayarların devre tablosundan bilgi toplayan ve bu suretle ülkedeki herhangi bir kişisel bilgisayar telsiz modem tarzı giriş kazanan EMF donatısı.

Bakınız : TEMPEST Teknolojisi

Bu noktada Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Sayın ÖZDEN ÖRNEK’in Darbe Günlükleri ile ilgili olarak kendisinin “Günlükler bana ait değildir” ifadesini hatırlamamızda fayda vardır.

Tüm donatı saklı, tüm teknoloji gizli, araştırmaların hiçbir bölümü, elektronik mücadele araştırmalarında olduğu gibi rapor edilmiyor. Hiçbir surette halk tarafından bilinmeyen yurt içi istihbaratı bu metodunun tam ve mükemmel olarak yürütülmesi, 1980’lerin ilk yıllarından beri devam etmektedir.

EDİTÖRÜN NOTU

Davadan eğer bir sonuç çıkarsa, bunun neticesinin ne olacağını anlamak için Mr.Akwei’ye telefon etmeye çalıştım. Dava ile ilgili ne yapacağı hususunda telefonda konuşamayacağını kesin fakat kibar bir dille anlattı ve telefonu kapattı. Benzer uzunlukta daha sonraki bir konuşmada, kendi adresinin ve telefon numarasının bu makalede açıklanmasını istemediği bilgisiyle sonuçlandı. Eğer herhangi bir gelişme duyarsak size bildireceğiz.

Yukarıdaki makaleden açıkça görülebileceği gibi Birleşik Devletler Güvenlik Teşkilatı, gizli çalışan bir terör örgütünden başka bir şey değildir. Bunların, milyonlarca masum insanın zihinlerini (günlük olarak) kullandıkları gelişmiş teknolojileri, demokratik toplum diye adlandırdığımız şeyin görünen yüzünün arkasında var olan, otoriter ve mütehakkim anlayışlarının kaba bir ifadesidir.

George Orwell’in tahayyül ettiği “DÜŞÜNCE POLİSİ” maalesef bugünün dünyasının bir gerçeği olmuştur. Biz idrak edelim veya etmeyelim, toplumumuzdaki her ferd, bu diktatörlük tavrından olumsuz olarak etkilenmektedir.

Bu Değişmelidir – Değişecektir – Seninle Başlayacak !

George Farquhar

BEYİN KONTROLÜ GERİBESLEME ŞEMASI : EŞİTSİZLİK VE BASKI

Mobil telefon şebekesi yada mobil telefonlarla uzaktan bireysel yafa toplu beyin kontrolü

• İletişim aracı kılığında Mobil Psiko-tronik Silahlar taşıyan araçlarla uzaktan beyin kontrolü

ELF BEYİN UYARICILARINDAN BAZI ÖRNEKLER

UZAKTAN BEYİN KONTROLÜ SİLAHLARINI

İNSANLARA KARŞI NASIL KULLANDIKLARININ ŞEMASIDIR !

YUKARIDAKİLER,

NÖRO-ELEKTRO-MAGNETİK FREKANS SALDIRILARININ, POLİS VE ASKERİ İSTİHBARAT TEŞKİLATLARI TARAFINDAN YAPILDIĞINDA UZAKTAN AKIL DENETİMİ, DAVRANIŞ KONTROLÜ VE CİNAYETLERDE NASIL UYGULANDIĞINI ANLATIYOR !

ZİHİN KONTROL CİHAZI’NIN ABD PATENT DAİRESİNDE20.NİSAN.1976 TARİHLİ TESCİL BAŞVURU FORMU

MK ULTRA PROJESİ : EMF SALDIRILARINDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ (İNGİLİZCE) /// GUARDING TACTICS ///

VİDEO LİNK :

https://www.youtube.com/watch?v=l6x9uj0HTdc&feature=youtu.be

MK ULTRA PROJESİ : Kurt Vonnegut’un zihin kontrolü üzerine yazdığı kısa bilim-kurgu

Harrison Bergeron

Sene 2081 idi ve nihayet herkes eşitti. Sadece tanrının ve kanunun önünde eşit değillerdi. Her yönden eşitlerdi. Kimse kimseden daha zeki değildi. Kimse kimseden daha güzel değildi. Kimse kimseden daha güçlü ya da daha hızlı değildi. Bütün bu eşitlikler 211, 212 ve 213’üncü anayasa düzenlemeleri ve Birleşmiş Devletler Engelleme Generalinin ajanlarının devamlı uyanıklıkları sayesindeydi.

Hayatla ilgili bazı şeyler hala çok yolunda sayılmazdı. Mesela Nisan ayı, hala ilkbahar zamanı olmayışıyla insanları çileden çıkarıyordu. Ve E-G’nin adamlarının George ve Hazel Bergeron’ların on dört yaşındaki oğulları Harrison’u alıp götürmeleri de bu soğuk ve nemli aya gelmişti.

Çok trajik bir hadiseydi, evet, ama George ve Hazel bu hadise üzerinde pek iyi düşünemiyorlardı. Hazel mükemmel bir ortalama zekâya sahipti ki bu, çok kısa anlar dışında, hiçbir şey hakkında düşünemeyeceği anlamına geliyordu. Ve George, zekası normalin azıcık üztünde olduğundan, kulağının içinde küçük bir zihin engelleme radyosu taşıyordu. Kanunen bunu sürekli takmaya mecburdu. Bu radyo, bir devlet vericisine sabitlenmişti. Yaklaşık her yirmi saniyede bir, bu vericiden, George gibi insanların, beyinlerinden kaynaklanan haksız avantajdan faydalanmalarına mani olmak için, çok keskin bir gürültü yayınlanırdı.

George ve Hazel televizyon seyrediyorlardı. Hazel’in yanaklarında gözyaşları vardı fakat Hazel bu göz yaşlarının neyle ilgili olduğunu unutmuştu.

Televizyon ekranında balerinler vardı. Keskin biz vızıltı çınladı George’un kafasında. Kafasındaki düşünceler, bir hırsız alarmından kaçan haydutların kaçtığı gibi panik içinde kaçıştılar.

“Bu gerçekten güzel bir danstı, yani şimdi ettikleri dans.” dedi Hazel.

“Ha?” dedi George.

“Şu dans-hoştu,” dedi Hazel.

“Evet,” dedi George. Şu balerinler konusunda biraz daha düşünmeye gayret etti. Aslında gerçekten çok iyi değildiler, yani herhangi bir kimsenin olacağından daha iyi değildiler hiçbir şekilde. İçinde ağırlıklar bulunan kuşaklar, ve boyunlarına bağlanmış ağırlıklar yüklenmişlerdi ve yüzleri maskeliydi. Böylece kimsenin, hür ve zarif bir jest, bir baş işareti ya da güzel bir sima görerek kendisini kötü hissetmemesi sağlanmış oluyordu. George, o anda aklına gelen müphem bir düşünceyle, belki de dansçıların engelli olmamaları gerektiği düşüncesiyle uğraşıyordu. Fakat kulak radyosunda gelen diğer bir gürültünün düşüncelerinin paramparça etmesinden önce bu fikri fazla geliştiremedi.

George irkildi. Sekiz balerinden ikisi de o anda irkildiler. Hazel onun irkildiğini gördü. Kendisinde bir zihin engelleme cihazı bulunmadığından bu en son sesin ne olduğunu George’a sormak zorunda kaldı.

“Sanki birisi bir süt şişesine bir perçin çekici ile vurunca çıkan ses gibi bir ses,” dedi George.

“Sanırım tüm değişik sesleri işitebilmek gerçekten ilginç olurdu,” dedi Hazel bir parça kıskançlıkla.
“Herşeyi de düşünüyorlar.”

“Hmm” dedi George.

“Keşke ben Engelleme Generali olsaydım! Olsaydım ne yapardım biliyor musun?” dedi Hazel. Hazel aslında, Diana Moon Glampers adında bir kadın olan Engelleme Generaline çok benziyordu.

“Eğer ben Diana Moon Glampers olsaydım,” dedi Hazel, “Pazar günü çanlar çaldırırdım, sadece çanlar. Yani sanki dinin şerefine yapar gibi.

“Ama eğer sadece çanlar olsaydı düşünebilirdim,” dedi George.

“Şey, o zaman belki onları gerçekten çok yüksek sesli yapardık,” dedi Hazel. “Bence benden iyi bir Engelleme Generali olurdu.”

“Herhangi bir diğer insandan olacağı kadar iyi,” dedi George.

“Normalin ne olduğunu kim benden daha iyi bilebilir ki?” dedi Hazel.

“Doğru” dedi George. O anda, berrak bir şekilde şimdi hapiste olan anormal oğlu Harrison’u düşünmeye başladı ama kafasının içindeki çınlayan yirmi birlik bir silahın selam atışı onu durdurdu.

“Of!” dedi Hazel, “sıkı bir sesti değil mi?”

O kadar sıkı bir sesti ki George bembeyaz oldu, titremeye başladı ve kırmızı gözlerinin kenarlarında yaşlar birikti. Sekiz balerinden ikisi, başlarını tutarak yere yıkıldı.

“Bir anda çok yorgun gözüktün,” dedi Hazel. Neden kanepeye uzanmıyorsun, böylece engelleme çantanı yastıkların üzerine koyup azıcık dinlenebilirdin tatlım.” Bahsettiği şey, George’un boynundan bir kilitle asılmış, çadız bezinden yapılmış çantanın içinde duran 47 poundluk kurşun toplardı.

“Hadi, çantayı koy da biraz dinlen,” dedi, “Bir süre için bana eşit olmaman umurumda değil.”
George elleriyle çantayı tarttı. “Önemli değil,” dedi. “Artık bunu hissetmiyorum bile. Benim bir parçam haline geldi.”

“Son zamanlarda çok yoruldun, yıprandın,” dedi Hazel. “Keşke çantanın dibinde küçük bir delik açıp birkaç kurşun topu çıkarmanın bir yolu olsaydı, sadece birkaçını.”

“Hapishanede iki sene ve çıkardığım her top için iki bin dolar ceza,” dedi George. Ben buna iyi bir alış veriş demem.”

“Peki işten eve geldiğinde birkaçını çıkarsan,” dedi Hazel, “Yani demek istediğim, buralarda kimseyle rekabet etmen söz konusu değil ya. Sadece buralarda.”

“Eğer ben böyle kaçmayı denersem,” dedi George, “o zaman diğer insanlar da böyle yaparlar ve çok yakında yeniden karanlık çağlara döneriz, herkesin herkesle rekabet ettiği çağlara. Bu hoşuna gitmezdi değil mi?”

“Bundan nefret ederdim,” dedi Hazel.

“İşte gördün mü!” dedi George. İnsanların kanunlara uymadığı anda topluma neler olacağını düşünebiliyor musun?”

Eğer Hazel bu soruya bir cevap bulamasaydı, George onun yerine cevap veremezdi. Kafasının içinde bir siren haykırıyordu.

“Sanırım bölünürdü,” dedi Hazel.

“Ne bölünürdü?” dedi George boş bakışlarla.

“Toplum” dedi Hazel güvensizlikle. “Şimdi senin söylediğin de bu değil miydi?”

“Kim bilir?” dedi George.

Televizyon programı haber bülteni için aniden kesildi. İlk başta spiker, tüm diğer spikerler gibi, ciddi anlamda konuşma engelli olduğu için bültenin neyle ilgili olduğu anlaşılamadı. Yaklaşık yarım dakika boyunca spiker büyük bir heyecanla, “bayanlar, baylar” demeye çalıştı. Sonunda pes edip bülteni, okuması için bir balerinin eline tutuşturdu.

“Herşey yolunda,” dedi Hazel spikerden bahsederek. “okumayı denedi. Asıl önemli olan buydu. Tanrının ona verdiklerini kullanarak yapabileceğinin en iyisini yapmayı denedi. Bu kadar sıkı bir deneme için iyi bir maaş zammı almalı.”

“Bayanlar ve baylar,” dedi bülteni okuyan balerin. Harikulade bir güzelliğe sahip olmalıydı, çünkü giydiği maske alabildiğine çirkindi. Ve giydiği iki yüz poundluk adamların giydikleri kadar büyük engelleme çantalarına bakarak, onun dansçılar arasında en güçlüsü ve en zarifi olduğunu anlamak zor değildi. Ve hemen bir kadının kullanmasının haksızlığa sebep olacağı sesinden dolayı özür dilemek zorunda kaldı. Sesi ılık, ışıltılı, zamansız bir melodiydi. “Afedersiniz” dedi, ve sesini rekabet fikrine yol açmayacak şekilde düzelterek tekrar başladı.

“Ondört yaşındaki Harrison Bergeron,” dedi sığırcık ciyaklamasını andıran bir sesle, “hükümeti yıkmak üzere gizli planlar yaptığı şüphesiyle tutulduğu hapishaneden kaçmıştır. Kendisi bir dahi ve atlettir, az-engellidir ve aşırı derecede tehlikeli sayılmalıdır.”

Harrison Bergeron’un polisteki fotoğrafı ekranda yukarıdan aşağıya doru parlayarak indi, sonra iki yanlardan geldi, sonra tekrar yukarıdan aşağıya ve sonra sağ üste doğru kaydı. Fotoğraf Harrison’u feet ve inch ölçülerinde çizilmiş bir arkaplanın önünde bydan gösteriyordu. Tam olarak yedi feet uzunluğundaydı. Harrison’un görüntüsünün geri kalan kısmı bir cihazlar kargaşasıydı. Hiçkimse daha ağır engeller taşımamıştır. Engelleme cihazların H-G adamlarının düşündüklerinden çok önce ona küçük gelmeye başlamıştı. Zihni engelleme için küçük bir kulak radyosu yerine kocaman kulaklıklar ve şişe dibi gibi gözlükler takıyordu. Gözlükler sadece onu yarı kör hale getirmek için yapılmamıştı aynı zamanda dayanılmaz baş ağrılarına sebep olmaları amaçlanmıştı. Her tarafından hurda metaller sallanıyordu. Normalde, güçlü insanlara takılan engellerde kesin bir simetri, askeri bir düzenlilik olurdu, ama Harrison yürüyen bir hurdalık gibi görünüyordu. Hayat yarışında Harrison tam üç yüz poundu sırtında taşıyordu. Ve güzel görünüşünü dengelemek adına, H-G adamları, daima burnuna kırmızı lastik bir top geçirmesini, kaşlarını tıraş etmesini ve bembeyaz dişlerinin üzerine, bazı tesadüfi dişlerin siyaha boyandığı bir takma diş takmasını şart koşmuşlardı.
“Eğer bu çocuğu görürseniz,” dedi balerin, “sakın – tekrar ediyorum sakın- onu mantıken ikna etmeye kalkışmayın.”
Birden menteşelerinden sökülen bir kapının çığlığı işitildi. Televizyondan bağırışlar ve dehşet çığlıkları geldi. Harrison Bergeron’un ekrandaki fotoğrafı bir depremin müziği ile dans edercesine zıplamaya başladı. George Bergeron, kendi evimde birçok kereler seyrettiği depremi doğru tanımıştı. “Tanrım!,” dedi george, “bu Harrison olmalı!”

Bu farkına varış, o anda kafasının içindeki çarpışan otomobillerin gürültüsü tarafından yok edildi. George tekrar gözlerini açabildiğinde Harrison’un fotoğrafı gitmişti. Yaşayan, nefes alan bir Harrison ekranı doldurmuştu.

Şıkırtılarla, palyaçoya benzeyen ve oldukça büyük gözüken Harrison stüdyonun merkezinde ayakta duruyordu. Stüdyonun yerinden sökülmüş kapısının kolu hala elindeydi. Balerinler, teknisyenler, müzisyenler ve spikerler önünde dizlerinin üstüne çökmüş, ölmeyi bekliyorlardı.

“İmparator benim!” diye bağırdı Harrison. ”Duyuyor musunuz? İmparator benim! Herkes bir kerede dediklerimi yapmalı!” Ayağını yere vurdu ve sütüdyo sarsıldı.

“Şu anda burada dururken bile”, diye haykırdı, “sakatlanmış, topal bırakılmış, hasta edilmişken bile, şimdiye kadar yaşamış her adamdan daha büyük bir idareciyim! Şimdi beni seyredin ve ne olabileceğimi görün!”

Harrison, engel heybesinin askılarını nemli bir kağıt mendili yırtar gibi yırtıverdi. Yırtılan askıların beş bin poundluk yükü kaldırma garantileri vardı. Harrison’un hurda demir engelleri yere çarptı. Başparmaklarını başındaki takımların güvenliğini sağlayan kilit çubuğunun altına soktu. Çubuk kereviz gibi parçalandı. Harrison kulaklıklarını ve gözlüklerini duvara çarparak paramparça etti. Lastik toptan burnunu fırlatıp atarak şimşek tanrısı Thor’u hayran bırakacak bir erkek yüzünü açığa çıkardı.

Önünde korkuyla sinmiş insanlara bakarak “Şimdi imparatoriçemi seçeceğim!” dedi, “Ayağa kalkmaya ilk cesaret eden kadın eşinin ve tahtının sahibi olsun!”

Kısa bir an geçti ve sonra söğüt gibi salınan bir balerin ayağa kalktı.
Harrison balerinin kulağından zihin engelleri söktü, harikulade bir zerafetle fiziksel engelleri, ağırlıkları çıkardı. En sonunda da maskesini çıkardı. Kız insanı kör edecek kadar güzeldi.

“Şimdi,” dedi Harrison kızın elinden tutarak, “insanlara dans kelimesinin manasını gösterelim mi? Müzik!” diye emretti.

Müzisyenler tekrar sandalyelerine iliştiler ve Harrison onların da engellerini çıkarttı.

“Çalabildiğinizin en iyisini çalın,” dedi onlara, “ben de sizi baronlar, dükler ve kontlar yapayım. “

Müzik başladı. İlk başta normaldi müzik, yani, ucuz, aptalca ve yanlış. Fakat Harrison iki müzisyeni sandalyelerinden kaldırdı, bir değeneği sallar gibi sallarken çalınmasını istediği şarkıyı kendi söyledi. Sonra onları tekrar sandalyelerine itti. Müzik yeniden başlamıştı bu sefer çok daha iyiydi.

Harrison ve imparatoriçesi bir süre, yerlerine çakılı bir vaziyette, kalp atışlarını onunla senkronize ediyorlarmış gibi sadece dinlediler.

Ağırlıklarını parmak uçlarına kaydırdılar. Harrison, kocaman ellerini, yakında onun da hissedeceği ağırlıksızlığını hissettirircesine kızın ince beline doladı. Sonra, bir neşe ve saadetle havaya yayıldılar. İhlal edilen sadece Sadece terkedilen ülkenin kanunları değildi, yerçekimi ve hareket kanunları da ihlal ediliyordu.

Salındılar, döndüler, sallandılar, hışımla zıpladılar, rastgele sıçradılar, oynadılari raksettiler. Ay yüzündeki ceylan gibi sıçradılar. Stüdyonun tavanı otuz feet yüksekliğindeydi, fakat her sıçrayış dansçıları tavana biraz daha yaklaştırdı. Tavanı öpme niyetleri açıkça belli oldu. Sonunda öptüler de. Ve sonra yerçekimini aşk ve saf istekle geçersiz kılarak tavanın birkaç inç altında havada asılı kaldılar, ve uzun bir süre birbirlerini öptüler, uzun bir süre.

Sonra, Engelleme Generali Diana Moon Glampers, elinde çift namlulu onluk bir pompalı tüfekle geldi stüdyoya. İki kez ateş etti ve imparator ve imparatoriçe yere düşmeden önce öldüler. Diana Moon Glampers silahını yeniden doldurdu. Namlusunu müzisyenelere çevirdi ve onlara engel çantalarını tekrar takmak için on saniyelerinin olduğunu söyledi.

İşte Bergeron’ların televizyonlarının tüpü ondan sonra yandı. Hazel televizyonun kararmasıyla ilgili bir yorum yapmak için George’a döndü. Fakat George mutfağa bir kutu bira almaya gitmişti. George birasıyla geri gelirken bir an için bir engel sinyalinin kendini sarsması yüzünden dondu. Ve tekrar oturdu.

“Ağlıyordun” dedi Hazel’e.

“Hı hı.” dedi Hazel,

“Neden?” dedi.

“Unuttum,” dedi Hazel, “Televizyonda gerçekten üzücü birşey.”

“Neydi?” dedi George.

“Hepsi kafamda birbirine karıştı,” dedi Hazel.

“Üzücü şeyleri unut” dedi George,

“Hep öyle yaparım,” dedi Hazel.

“İşte benim karım,” dedi George. İrkildi. Kafasının içinde patlayan bir silahın sesi vardı.

“Off – Herhalde bu seferkinin çok sıkı bir tane olduğunu söyleyebilirim,” dedi Hazel.

“Bunu yine söyleyebilirsin,” dedi George.

“Off – Herhalde bu seferkinin çok sıkı bir tane olduğunu söyleyebilirim,” dedi Hazel.

Kurt Vonnegut, Jr., 1961

İngilizceden tercüme eden : Salih Cenap Baydar

CIA DOSYASI /// VİDEO : CIA Zihin Kontrolü VE CIA’ in Parapsikolojik Deneyleri

VİDEO LİNK :