Etiket arşivi: ERMENİ SORUNU DOSYASI

ERMENİ SORUNU DOSYASI : İSPANYA HALK PARTİSİ SENATÖRÜ JOSE MARIA CHIQUILLO’YA TEŞEKKÜR EDELİM /// ÖNERGE RED EDİLDİ

ÖZEL BÜRO NOTU :SAYIN KOMUTANIMIZ ORHAN TAN’IN HALK PARTİSİ SENATÖRÜ JOSE MARIA CHIQUILLO’YA TEŞEKKÜR EDİLMESİ KONUSUNDAKİ YORUMUNA KATILIYORUZ. ÇOK DOĞRU BİR KARAR OLURDU. EĞER SAYIN SENATÖRE TEŞEKKÜR ETMEK İSTERSENİZ AŞAĞIDAKİ LİNKTEN TEŞEKKÜR MESAJI BIRAKABİLİRSİNİZ.

İspanya Senatosu’ nun dünya ülkelerine örnek kararını içeren Turkish Forum yazısını sizlere yönlendiriyorum.

Önergenin görüşülmesi sırasında iktidardaki Halk Partisi Senatörü Jose Maria Chiquillo, bizim tezimizi destekleyecek biçimde; “Biz parlamento olarak kendimizi tarihçilerin veya mahkemenin yerine koyamayız. Sizler, bu soykırımı 22 ülkenin tanıdığını savunuyorsunuz. Ben de size 168 ülke tanımadı. Buna ne cevap verirsiniz? diyorum” dedi.

Konuşmasına devamla “Chiquillo, İspanya olarak yapabileceklerinin Türkiye ve Ermenistan arasında “karşılıklı diyalog ve anlayışa destek vermek olduğunu” belirterek, “Soykırım öyle kolay ağza alınacak bir kelime değildir. Tarihi ve hukuki bir meseledir” ifadelerini kullandı.

Bizim tezimize karşı karar alan kişi / parlamento / devletlere protestolar gönderiyoruz. Senatör Jose Maria Chiquillo’ ya e-posta adresi temin edilebildiği taktirde teşekkürlerimizi belirten mesajlar göndermeliyiz. Tabii, devlet düzeyinde gerekli bir teşekkürün gönderilmesinin de son derece önemli olduğuna inanıyorum.

Saygılar,

Orhan Tan

TEŞEKKÜR ETMEK İSTERSENİZ BURAYA TIKLAYIN.

İspanya Senatosu, ‘1915’ önergesini reddetti haberi için tıklayın.

İsterseniz aşağıdaki mesajı gönderebilir isterseniz kendi yorumunuzu yazabilirsiniz.

ÖRNEK MESAJ

Sayın Senatörüm;

Sözde Ermeni Soykırımı konusunda Ermenistan hükümeti tüm dünyada Türkiye Cumhuriyetine yalan ve iftiralar ile saldırmaktadır. Biz, Türkler 1915 olaylarının kesinlikle tarihçiler tarafından değerlendirilerek ortak bir karar verilmesi düşüncesindeyiz. Sizin bu konudaki açıklamanıza yürekten katılıyorum. Bu konuda objektif davrandığınız için bir Türk vatandaşı olarak teşekkürlerimi sunarım.

Ad Soyad

İNGİLİZCESİ

Dear Mr. Senator;

The alleged Armenian Genocide on the Armenian government to the Republic of Turkey is attacking with lies and slander all over the world. We, Turks will be evaluated by historians of the events of 1915 and we think that is definitely a joint decision. You to your statement about this issue, I agree wholeheartedly. As a Turkish citizen I extend my thanks for being objective about this.

Name Surname

ERMENİ SORUNU DOSYASI : İspanya Senatosu, Ermeni iddialarını sav unan önergeyi reddetti

İspanya Senatosu, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını savunan bir önergeyi bugün görüşüp, yapılan oylama sonucunda reddetti.

Katalonya bölgesinde faaliyet gösteren Entesa adlı siyasi grubun 4 Mayıs’ta sunduğu önerge, bugün Senato’da yapılan oylamada 130 "hayır", 68 "çekimser" ve 14 "evet" oyla reddedildi.

İspanya’da iktidarda olan Halk Partisi (PP), oylamada önergeye "hayır" oyu kullanan tek siyasi parti olurken, ana muhalefetteki Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) ile Katalonya Yönelim ve Birlik Koalisyonu (CiU), Kanarya Koalisyonu, Asturias Forumu ve Navarra Halk Birliği partileri "çekimser" oy kullandı.

İspanyol hükümetine tavsiye niteliği taşıyan önergeye desteği ise Entesa ile Bask Milliyetçi Partisi, Birleşik Sol, Katalonya Cumhuriyetçi Solu ve Amaiur (bağımsızlık yanlısı Bask partisi) verdi.

Bu arada Senato’da yapılan görüşme sırasında söz alan PP’den Senatör Jose Maria Chiquillo, "Biz parlamento olarak kendimizi tarihçilerin veya mahkemenin yerine koyamayız. Sizler, bu soykırımı 22 ülkenin tanıdığını savunuyorsunuz. Ben de size 168 ülke tanımadı. Buna ne cevap verirsiniz? diyorum" şeklinde konuştu.

Chiquillo, İspanya olarak yapabileceklerinin Türkiye ve Ermenistan arasında "karşılıklı diyalog ve anlayışa destek vermek olduğunu" belirterek, "Soykırım öyle kolay ağza alınacak bir kelime değildir. Tarihi ve hukuki bir meseledir" ifadelerini kullandı.

Öte yandan Türkiye’nin Madrid Büyükelçisi Ömer Önhon da yaptığı değerlendirmede "İspanya’nın bu konuya önyargısız yaklaşması önemlidir. Umarım diğer AB ülkelerine de bir örnek olur" dedi. (AA)

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/28997494.asp

http://www.yenidenergenekon.com/1338-ispanya-ermeni-soykirimi-iddiasini-red-etti/

ERMENİ SORUNU DOSYASI : İSPANYA HALK PARTİSİ SENATÖRÜ JOSE MARIA CHIQUILLO’YA TEŞEKKÜR EDELİM /// ÖNERGE RED EDİLDİ

ÖZEL BÜRO NOTU :SAYIN KOMUTANIMIZ ORHAN TAN’IN HALK PARTİSİ SENATÖRÜ JOSE MARIA CHIQUILLO’YA TEŞEKKÜR EDİLMESİ KONUSUNDAKİ YORUMUNA KATILIYORUZ. ÇOK DOĞRU BİR KARAR OLURDU. EĞER SAYIN SENATÖRE TEŞEKKÜR ETMEK İSTERSENİZ AŞAĞIDAKİ LİNKTEN TEŞEKKÜR MESAJI BIRAKABİLİRSİNİZ.

İspanya Senatosu’ nun dünya ülkelerine örnek kararını içeren Turkish Forum yazısını sizlere yönlendiriyorum.

Önergenin görüşülmesi sırasında iktidardaki Halk Partisi Senatörü Jose Maria Chiquillo, bizim tezimizi destekleyecek biçimde; “Biz parlamento olarak kendimizi tarihçilerin veya mahkemenin yerine koyamayız. Sizler, bu soykırımı 22 ülkenin tanıdığını savunuyorsunuz. Ben de size 168 ülke tanımadı. Buna ne cevap verirsiniz? diyorum” dedi.

Konuşmasına devamla “Chiquillo, İspanya olarak yapabileceklerinin Türkiye ve Ermenistan arasında “karşılıklı diyalog ve anlayışa destek vermek olduğunu” belirterek, “Soykırım öyle kolay ağza alınacak bir kelime değildir. Tarihi ve hukuki bir meseledir” ifadelerini kullandı.

Bizim tezimize karşı karar alan kişi / parlamento / devletlere protestolar gönderiyoruz. Senatör Jose Maria Chiquillo’ ya e-posta adresi temin edilebildiği taktirde teşekkürlerimizi belirten mesajlar göndermeliyiz. Tabii, devlet düzeyinde gerekli bir teşekkürün gönderilmesinin de son derece önemli olduğuna inanıyorum.

Saygılar,

Orhan Tan

TEŞEKKÜR ETMEK İSTERSENİZ BURAYA TIKLAYIN.

İspanya Senatosu, ‘1915’ önergesini reddetti haberi için tıklayın.

İsterseniz aşağıdaki mesajı gönderebilir isterseniz kendi yorumunuzu yazabilirsiniz.

ÖRNEK MESAJ

Sayın Senatörüm;

Sözde Ermeni Soykırımı konusunda Ermenistan hükümeti tüm dünyada Türkiye Cumhuriyetine yalan ve iftiralar ile saldırmaktadır. Biz, Türkler 1915 olaylarının kesinlikle tarihçiler tarafından değerlendirilerek ortak bir karar verilmesi düşüncesindeyiz. Sizin bu konudaki açıklamanıza yürekten katılıyorum. Bu konuda objektif davrandığınız için bir Türk vatandaşı olarak teşekkürlerimi sunarım.

Ad Soyad

İNGİLİZCESİ

Dear Mr. Senator;

The alleged Armenian Genocide on the Armenian government to the Republic of Turkey is attacking with lies and slander all over the world. We, Turks will be evaluated by historians of the events of 1915 and we think that is definitely a joint decision. You to your statement about this issue, I agree wholeheartedly. As a Turkish citizen I extend my thanks for being objective about this.

Name Surname

ERMENİ SORUNU DOSYASI /// VİDEO : 1915 Olayları’nın 100. Yıl Dönümünde Soykırım Tartışmala rı

VİDEO LİNK :

https://www.youtube.com/watch?v=AR6St2yrn3c&feature=em-uploademail

ERMENİ SORUNU DOSYASI /// HİKMET GÜRKAYNAK : PAPA VE PUTİN EFENDİLERE AÇIK MEKTUP

Öncelikle şunu bilmelisiniz ki Ermeniler 19. Sonlarında ve 20. asır başlarında Anadolu’da vahşice yaptıkları toplu katliamları örtmek için bu soykırım yalanlarını ortaya atmışlardır. O yıllarda Rus birliklerini destekleyen Ermeni çeteleri çok kısa bir sürede Van’a ulaştıklarında 473.000 Türk’ü, Kürdü ve Yezidi’yi vahşice katlettiler. İşte size dünya ülkelerindeki arşivlerinden bazı notlar:

1- A.B.D’de Ermeni Gazetesi Gochnak’ta 25 Mayıs 1914’te yayınlanan haber; “Van’da 1500 Türk kalmıştır. 60.000 kişi iki günde katledildi.”

2- Garo Pastermedjian’ın “Ermenistan savaşının kazanılmasında en önemli faktör-1918” adlı kitabından; “Bir hafta süren kanlı savaş sonunda Azeriler 10.000 kişi kaybederken, Ermenilerin kayıpları ise 2.500 kişi idi.”

3- Yüzbaşı Emery Niles ve Artur Sutherland’ın 16/08/1919 tarihli raporları. A.B.D arşivleri; No:184.021/175 “ Tespit edilen fiziki delillerin gerçekleştiğini gördüğümüzde anladık ki; Ermeniler Müslümanları vahşetin en ince detaylarına kadar inerek öldürmüşlerdir. Köy ve kasabalarını yakıp yıkmışlardır. Ermeni çeteleri Müslüman evlerini basarak sivil halkı işkence ile öldürerek ülkeyi de harabe haline getirmişlerdir.

4- İstanbul işgal edildikten sonra İngilizler Osmanlı ileri gelenlerini ve Bürokratlarını tutuklayarak Malta’ya sürgün etti. İngiliz Kraliyet Mahkemesi uzun araştırmalar sonunda soykırımla ilgili hiçbir delile ulaşamayıp takipsizlik kararı vermiştir. Peki, Türklerin elinde böyle bir mahkeme kararı varken Ermenilerin ellerinde ne var?

5- Araştırmacı arkadaşım ve hemşerim Mehmet Perincek’in bakın Rus arşivlerinde bulduklarından bazıları:

a) Ermeni tarihçi Lalayan’ın sadece 1918-20 yıllarında Kürtlerin yüzde 98’i, Türklerin yüzde 77’sinin ve Yezidilerin de yüzde 40’nın imha edildiğini tespit etmiştir.

b) Rus Generallerden Kornagof, Tümgeneral Abatsiyev, Kafkas Ordusu Mahkemelerinin Ermenileri neden idama mahkûm ettiklerini lütfen Putin Efendi araştırıp okusun bakalım. Açıkça görecektir ki Ermeniler vahşice katliamlar yaparak soykırıma yönelmişlerdir.

Papa Efendiye gelince Hıristiyanların Dünyada yaptıkları katliamlarla soykırımları yakında yayınlayacağız…

BİZ TÜRKLER SOYKIRIM YAPMADIK VATANIMIZI SAVUNDUK. BİZİM HİÇ KİMSEYE VERİLECEK BİR ÇAKIL TAŞIMIZ YOKTUR. BU BÖYLE BİLİNE…

Hikmet GÜRKAYNAK

Araştırmacı- Yazar

ERMENİ SORUNU DOSYASI : Kazım Karabekir’in Kızından Çarpıcı Sözler

Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir Yıldıran, 1915 olaylarının 100. yılında yeniden dillendirilen sözde Ermeni soykırım iddialarını eleştirdi.

Sözde soykırım iddialarına karşı babasının hatıralarıyla yanıt veren Yıldıran, “Bu bir oyundur. Bu bir böl, parçala yut oyunudur. Yarın öbür gün bizi birbirimize düşürmek için başka konularda kullanılacaktır” dedi.

1915 olaylarının 100. yıldönümünde, sözde Ermeni soykırım iddiaları yeniden gündeme geldi. Özelikle, Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis’in ‘soykırım’ ifadesini kullanması Türkiye’de tepkilere yol açtı. Genelkurmay Başkanlığı’nın arşivleri ve belgeleriyse, olayların 100. yılında, Ermeni çetelerinin o dönemde yaptığı zulmü ortaya koyuyor.

Kurtuluş Savaşı’nın önemli kahramanlarından Kazım Karabekir’in hatıraları da, Ermeni çeteleri tarafından yapılan zulmü ve binlerce masum insanın olaylar sırasında öldürüldüğünü doğruluyor. Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir Yıldıran da yaşananlara tepki gösterdi. İstanbul’da sessiz sakin bir hayat sürdüren ve gittiği her noktada soykırım olmadığını belgelerle, babasının yazdıklarıyla yalanlayan Karabekir, babasının adına açılan Kazım Karabekir Paşa Müzesi’nde İhlas Haber Ajansı (İHA)’na özel açıklamalarda bulundu.

“ERMENİLER İHANET ETTİ”

İddiaların oyun olduğunu anlatan Timsal Karabekir Yıldıran, Ermenilerin Osmanlı Devletine ihanet ettiğini söyledi. Ermeni çetelerinin o yıllarda binlerce insanı katlettiğini aktaran Yıldıran, soykırım iddialarına karşı babasının hatıratlarından cevap verdi. Karabekir, bir oyun oynandığğını belirterek şunları söyledi: "Bu bir böl, parçala yut oyunudur. Yarın öbür gün bizi birbirimize düşürmek için başka konularda kullanılacaktır. Bu vatandan toprak alıp, bu vatanı zayıflatmak için bir takım insanların oyunudur zincirin bir halkasıdır Ermeni konusu. Ermenilerin ilk Başbakanı Kaçaznuni diyor ki; ‘Biz ihanet ettik. Osmanlı tehcirde haklıydı. Çünkü biz ihanet ettik.’ Bunu kendi Başbakanları söylüyor. Osmanlı Balkanlarda can veriyor, kan veriyor, Osmanlı Sarıkamış’ta can veriyor. Osmanlı toprak kaybediyor ve bu sırada Osmanlı’nın sadık teba diye bağrına bastığı Ermeni vatandaşlar Ruslarla bir olup Türk’ü Osmanlıyı sırtından vuruyor.

İşte Osmanlı, o zaman sen vatanın o yöresinde muzurluk ediyorsun, seni vatanın başka bir yöresine göç ettiriyorum. Tehcir bu demek ve açın Osmanlı arşivlerini açtığımız zaman her kafileye doktor verilsin, her hamile kadına süt verilsin döndükleri zaman borçları ertelenmiş olsun. Eğer Osmanlı bir soykırım yapmaya niyetlenseydi ne sütüyle, ne doktoruyla ne de borcuyla ilgilenmezdi. Hitler ilgilenmedi Musevinin borcuyla sütüyle o soykırımdı.”

“CANLI CANLI KAZIĞA OTURTULDU”

Ermeni diasporasının amacının 4t’den oluştuğunu ifade eden Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir Yıldıran, Ermeni çetelerinin yaptığı zulümlere de değindi. Babasının gördüğü manzarayı paylaşan Yıldıran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Babamın anılarında çok çarpıcı çok yürek kanatacak anılar var. ‘Erzurum’a o kadar çok yaklaştım ki, zaten biraz daha geç kalsam içeride kurtaracak can bulamayacaktım’ diyor. Sanki mezarlıklar ölüleri dışarıya fırlatmış gibiydi diyor. Kollar, bacaklar mezarların dışındaydı. Ve o kadar yaklaştım ki Erzurum’a insanlar gülerek beni karşılıyorlar dişlerini görecek mesafedeyim. Biraz daha yaklaştığım zaman ortada bir gayrı tabiilik hissettim bu insanlar hiç kımıldamıyordu. Biraz daha yaklaştığım zaman dehşetle gördüm ki her biri Ermeniler tarafından canlı canlı birer kazığa oturtulmuştu. Ve ızdıraptan kasılmıştı çehreler öylece can vermişlerdi. Bizim vatanımızda bizim canlarımız işte böyle can verdi. Gerek diaspora çok maksatlı devletler, maalesef bu acıyı özelikle 4t’nin peşindeler. Tanıma, tanıtma, toprak, tazminattır. Ama tarihini yeteri kadar bilmeyen, tarihine yeteri kadar sahip çıkmayan bir takım insanımızda onlara alkış tutuyor.”

“ESAS YOK EDİLMEYE ÇALIŞILAN TÜRKLER”

Timsal Karabekir Yıldıran, sözde Ermeni soykırım iddialarında uydurma raporlar oluşturulduğunu ifade ederek, Ermenilerin dış güçler tarafından maşa olarak kullanıldığını dile getirdi. Timsal Karabekir, Sarıkamış faciasında Ermenilerin ihanetinin görüldüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ruslara diyorlar ki ‘Türklere takviye gelmedi çekilmeyin’ Bu bile başlı başına bu ihanet bile tehcire neden olabilirdi ki bunun yanında çok büyük ihanet görüyoruz. O Van faciası Van yakılmış, yüzlerce binlerce insanımız gerçekten hunharca öldürülmüş. Sadece Van değil Erzurum, Erzincan her yerde maalesef o acıları görüyoruz. Esas yok edilmeye çalışanlar öz yurtlarında Türklerdi, Türkler Ermenilere kötü davranmamıştır. Ama uydurma raporlarla maalesef insanlar bize yapılanları raporlamış ve ortaya çıkıyorlar. Özür dilediğin zaman arkasından toprak ve tazminat diyecekler. Özür niçin dileyeceksin kazığa oturttular o insanın evladı torunu olsan özür diler miydin Ermeni’den? Kazım Karabekir ile Ermeni Başdelege arasında şöyle bir konuşma geçer, ufacık boyunla koskoca Osmanlı’ya nasıl karşı geldin dediği zaman, Ermeni Başdelegenin cevabı birebir bugünün adresidir.

"Aldatıldık paşam. Emperyalist güçler bize vaatlerde bulundu. Bütün Doğu’yu bize vaad ettiler. Bundan böyle Sevr’deki haksız iddialarımızı geri çekiyorum"

Yani o günkü Ermeni Başdelege bile nasıl bir maşa olarak kullanıldığını, Ermenileri emperyalist güçlerin maşa olarak kullanıldığının aynen bugün gibi farkında.”

Timsal Karabekir Yıldıran, babası Kazım Karabekir’in çocukları çok sevdiğine de değinerek, Ermeni çocuklarına sahip çıktığına dikkat çekti. Ermeni çocuklarının Kazım Karabekir Paşa’ya bir kara kalem portresini hediye ettiğini vurgulayan Yıldıran, “O iğrenç yalana, o sözde soykırım yalanına başlı başına bir belgedir” dedi.

Timsal Karabekir Yıldıran

ERMENİ SORUNU DOSYASI : SÖZDE SOYKIRIMI LÜKSEMBURG’DA TANIDI /// BU HÜKÜMETLE BU KADAR

Lüksemburg Parlamentosu yayınladığı deklarasyonda Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenilere 1915 yılından sonra yapılan “trajik olayların” bir “soykırım” oluşturduğunu belirtti.

ERMENİ SORUNU DOSYASI : “Atatürk Soykırım İddialarınıza 1932’de Yanıt Vermişti, Unuttun mu, Avrupa ?”

Değerli Dostlar,

Avrupa gerçekten çok zavallı bir durumda.

Bugün Türk ulusunu soykırım gibi bir insanlık suçuyla suçlamaya kalkan, aslında kendi kışkırtmalarıyla yol açıp, desteklediği bir olayı Türk halkının sırtına vurmaya çalışan, soykırım anıtlarıyla her yerde boy gösteren Avrupa, 1932’de genç Türkiye Cumhuriyeti’nin Milletler Cemiyeti’ne (Birleşmiş Milletler) üye olması için kendi yasalarına bile karşı gelerek dâvetiye çıkarmış, ısrarla katılımını istemişti.

Bugün Türkiye’nin soykırım yaptığını Meclisinde kabul ederek, anıt diken Yunanistan, o günlerde "insanlığa daha iyi bir gelecek sağlamak için, Türkiye Cumhuriyeti, yapılacak davetin şerefine hak kazanmıştır.Yunan delegeler, Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne girmesini özellikle selamlayacaklardır" derken, Avustralya delegesi, "Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne davet edilmesine dair öneriyi hararetle destekleriz. Bir çok kuşaklardan süregelmiş en yüksek bir kültüre ve olağanüstü ciddi bir ulusal niteliğe sahip olması, Türkiye’nin en belirgin niteliklerinden biridir" diyor ve konuşması sık sık alkışlarla kesiliyordu.

Bugün sözde soykırımın bayraktarlığını yapan Fransa delegesi ise şöyle diyordu, "Türkiye’nin davet edilmesi için açıklanan duygulara katılmak üzere Fransa adına bizzat kendim gelmek istedim. Avrupa ile Asya arasında bağlılık kuran bu çok eski ülkenin Cemiyete katılması, izlenen evrensel değerlerin bir sembolüdür". Dün de bugün de Türkiye’nin soykırım yapmadığını sıklıkla ifade eden İngiltere’nin o süreçteki delegesi, "Türkiye çağrıyı kabul ederse, İngiltere hükümeti bunu ilk kabul edeceklerden biri olacaktır" diyordu. Bugün sözde soykırımın savunuculuğuna soyunmuş olan Almanya, o günlerde temsilcisini şöyle konuşturuyordu, "Ünlü Başkanı Atatürk’ün isabetli yönetimi altında uluslararası barış yapıtında işbirliğine özellikle layık olan Büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin davet edilmesini Almanya memnunlukla karşılar". Diğer üye devletlerin delegelerinin oylarıyla Türkiye’nin davet edilmesine oybirliğiyle karar verilmişti.

"Bu davet" diyor Cengiz Özakıncı, "Türkiye’nin hiç bir konuda, hiç bir yaptırımla karşılaşmaksızın, hiç bir hesap sorulmaksızın, tüm geçmişinin uluslararası hukuka uygunluğu onaylanarak üyeliğe kabul edilmesi anlamına geliyordu".

Saygın araştırmacı yazar Cengiz Özakıncı’nın bu çok değerli bilgilendirmesi, ekli dosyada.

Değerli Dostlar,

Dün öyle, bugün böyle davranan bir Batı dünyası var karşımızda; bunu bilmek, öncelikle bu gerçeği kendi bilincimize katmak, sonrasında ise yurttaşlarla paylaşarak Batı’nın karşısına dikilmek gerek!

Dostlukla,

Lâle Gürman

SOYKIRIM İFTİRALARINA ATATÜRK’ÜN YANITI.pdf

ERMENİ SORUNU DOSYASI : Ermeni Milliyetçiliği Serüveninde Israrla Es Geçilen 10 Safha

Mehmet Perinçek

Ermeni milliyetçiliği serüveni, özellikle de Taşnaksutyun Partisi’nin tarihi yazılmadan geçmişten bugüne Ermeni meselesini anlamak mümkün değil. Bu konu, 1915 olaylarının kavranmasında da anahtar rol oynuyor. Rus devlet arşivlerinde yapılan çalışmalar, bu açıdan eşsiz belgeler sunuyor.

100. yılında Ermeni soykırımı iddialarını bir de bu serüveni okuduktan sonra değerlendirin!

1. Ermeni milliyetçiliğinin doğuşu ve gelişimine damgasını vuran özellikler

Dönemin Rus ve Ermeni belgeleri, Ermeni milliyetçiliğinin Batı’nın ve Çarlık Rusyası’nın özellikle 19. yüzyılda başlayan Ermenileri Türkiye’ye karşı kullanma tasarımlarına paralel olarak geliştiğini göstermektedir. Özellikle ideologlarının yayınları ve belgeleri, Ermeni milliyetçiliğinin işbirlikçi, şoven ve saldırgan köklerini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

2. Ermeni milliyetçileri Japon silahını da kutsadılar

Ermeni meselesi, her zaman büyük devletlerin elinde birer şantaj aracı olmuştur. Doğu’nun paylaşılmasında rekabet içinde olan Rusya ve Avrupa, Ermenileri kimin kullanacağı konusunda da yarış halindedir. Kimi zaman ipler İngilizlerin kimi zaman Rusların eline geçmektedir. 20. yüzyılın başında İngilizlerin kontrolüne giren Ermeni hareketi, Rusya’ya karşı bir koz olarak da kullanılmıştır. İşte bu dönemde 1904 yılında Rus-Japon Savaşı patlak verir. Rusya’daki Ermeni milliyetçileri savaşta Japonya’yı desteklemiş ve Japon imparatoruna bağlılıklarını bildirmişlerdir.

3. Taşnaksutyun Partisi’nin kuruluşu ve terör

1890 yılında ortaya çıkışından itibaren “Büyük Ermenistan”ın kurulmasını amaç edinen Taşnaksutyun Partisi bu hayali gerçekleştirebilmek için hem Osmanlı topraklarında hem de yurtdışında çeşitli yöntemlere başvurarak aktif bir şekilde faaliyet yürütmüştür.

Başvurdukları yöntemler arasında hem Ermeni meselesine büyük güçlerin dikkatini çekmek üzere yürütülen ve propagandalardan ibaret olan “gözyaşı” yöntemi hem de daha etkili olan ve silahlı isyanları içeren “kan dökme” yöntemi bulunmaktadır. “Kan dökme” yöntemi olan terör, Taşnakların hem düşmanlarına karşı hem de onların fikirlerini paylaşmayan Ermenilere karşı uyguladıkları bir eylem çeşidiydi. Parti’nin terör eylemlerine verdiği önem, bünyesinde kurulan terör grupları ve komitelerden anlaşılmaktadır.

4. Çarlık askeri istihbarat raporlarında Dünya Savaşı’nın arifesinde Ermeniler

Ermeni Milliyetçiliğinin Serüveni başlıklı kitapta ilk kez yayımlanan belgeler, siyasi fikirlerinden ve toplumsal statülerinden bağımsız olarak Türkiye Ermenisi kitlelerin I. Dünya Savaşı’na giden süreçte Türkiye’nin parçalanmasını beklemeye başladığını göstermektedir. Savaşın çok öncesinden Ermeni nüfus silahlandırılmıştır. Bu hareket, diğer taraftan savaş çıkması durumunda tebaası olduğu ülkenin düşmanıyla işbirliği yapmaya hazırdır.

Geniş kitleleri sarmış bu harekete damgasını vuran özelliklerden biri de Türklere ve Kürtlere karşı duyulan nefrettir. Bu nefretin somut yansıması terör eylemleri olmuştur. Taşnakların başını çektiği bu terör eylemleri, Müslüman nüfusla Ermeniler arasına düşmanlık tohumları ekmiş ve karşılıklı kırımın tetiklenmesinde önemli rol oynamıştır.

5. Ermeni gönüllü birliklerinin katliam ve yağma politikası

Çarlık generallerinin ve subaylarının yazdığı yüzlerce rapor ve Çarlık askeri mahkemelerinin yüzlerce tutanağı ve kararları göstermektedir ki, I. Dünya Savaşı sırasında işgal edilen bölgelerde Ermeni gönüllü birlikleri Müslüman halka karşı vahşi katliamlara girişmiş ve mallarını yağmalamıştır. Bu belgelere göre bu katliam ve yağma politikası sistematik bir biçimde yapılmıştır. Ermeni çetelerini kullanan Rus komutanları bile bu vahşet karşısında dehşete kapılmıştır. Birçok Ermeni subay ve askeri, bu nedenle askeri mahkemelerde yargılanmış ve idam cezasına çarptırılmıştır. Bu katliamların ve yağmaların tehcirden önce başlaması da ayrıca önem taşımaktadır.

6. Taşnak Ermenistanı’nın oynadığı rol ve etnik temizlik politikası

Sovyet önderleri, Taşnak Ermenistanı’nın (1918-1920) devrimci Türkiye ile Sovyet Rusya arasına bir duvar ördüğünü ve I. Dünya Savaşı sonrasında da emperyalizmin bölgedeki bir taşeronu olduğunu saptamıştır. Taşnak Ermenistanı, Batı’nın Doğu’daki planlarını gerçekleştirmede bir üs görevi görmüştür.

Sovyet belgeleri, Taşnakların bugünkü Ermenistan sınırları içerisinde yaptıkları etnik temizlik politikasını da kanıtlamaktadır. “Saf” milli bir devlet kurma adına Müslüman nüfusun önemli bir kesimi Taşnak iktidarı tarafından ortadan kaldırılmıştır. Ayrıca Kilikya olarak adlandırılan Adana, Maraş bölgesinde de Fransızların himayesi altında sistematik olarak Müslüman nüfus kılıçtan geçirilmiştir.

7. Ermeni Bolşeviklerinin tanıklığı

Ermeni Bolşevileri, dönemi kitaplardan okuyarak öğrenmemişler, bizzat yaşamışlardır. Taşnaksutyun’un kuruluşundan 1920’de devrildikleri döneme kadarki tarihini Ermeni Bolşeviklerinin belgelerinde görmek mümkündür. Taşnakların kendilerine muhalif Ermenilere dahi uyguladıkları şiddet, “sosyalizm” maskesi altında şoven politikaların yürütülmesi ve bu temelde etnik çatışmaların kışkırtılması, dinin siyasete alet edilmesi ve kiliselerin propaganda merkezlerine çevrilmesi, I. Dünya Savaşı’nda gönüllü birlikler oluşturarak Ermenilerin ateşe sürülmesi, Taşnak Ermenistanı döneminde emperyalist devletlerin himayesinde bölgenin savaşlara sürüklenmesi, uzun yıllar düşünce yapısından çıkmayacak ırkçı fikirlerin Ermeni halkına aşılanması Ermeni komünistlerinin Taşnaksutyun’a dair kayda geçirdikleri bazı noktalardır.

8. Taşnaklar ve Kürt meselesi

Taşnaklar, Lozan Antlaşması’ndan sonra emperyalizmin Ermeni meselesini bir kenara bırakıp Kürt kartını eline almasından ardından Kürt sorununda emperyalizmin sosyal taşeronu rolünü üstlenmiştir. Sovyet devlet kaynakları, Ermeni milliyetçilerinin Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde patlak veren Kürt isyanlarına desteğini ve bu desteğin arkasındaki büyük devletlerin rolünü net bir şekilde ortaya koymaktadır. Taşnaklar, bu sefer “Bağımsız Kürdistan” talebiyle ortaya çıkmıştır.

9. II. Dünya Savaşı’nda Nazi-Taşnak işbirliği

Taşnaklar, I. Dünya Savaşı’nda üstlendikleri rolü II. Dünya Savaşı’nda da oynamışlardır. Ancak bu sefer Hitler Almanyası’nın yanında. Taşnaklar, faşist Alman orduları için gönüllü birlikler oluşturarak bölge halklarına karşı yeni bir suça imza atarken hem SSCB’nin hem de Türkiye’nin Alman orduları tarafından işgal planlarında da görev almışlardı.

10. ASALA eylemleri ve Avrupa’da ırkçılık

1973 yılında Türk diplomatlarına karşı girişilen suikastla başlayan ASALA eylemleri, bugün Batı parlamentolarında birbiri ardına çıkartılan sözde Ermeni soykırımıyla ilgili yasaların ve alınan kararların Avrupa’daki Türklere karşı ırkçılığı ve ırkçı saldırıları kışkırtacağının önemli kanıtıdır. Bugün Avrupa’da ırkçılık, emperyalist merkezler tarafından Türkiye’ye, köklerine ve tarihçesine karşı yalanlar ve sahte belgelerle kamuoyu imal edilerek yapılmaktadır. Ermeniler Avrupa kültürünün Doğu’daki temsilcileri, Türkler ise onu yok eden barbarlar olarak lanse edilerek Türkler, Batı’da yükselmekte olan ırkçılığın hedefi haline getirilmektedir.

Kaynak

Dünyada ilk kez yayımlanan Rus devlet arşiv belgelerinin yer aldığı bu özgün çalışma,bilinmeyen birçok görsel malzeme ve belgeyle birlikte okura sunulmaktadır. Ermeni milliyetçiliğinin, geçmişten bugüne derslerle dolu serüvenin yazılması, 100. yılında “Ermeni soykırımı” iddialarına bir yanıt niteliği de taşıyo

ERMENİ SORUNU DOSYASI : TSK ARŞİVİNDEN ERMENİ FAALİYETLERİ (1914-1918)

İNDİRME LİNKİ : https://copy.com/A3E02OR1BiBTOOhS