ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un, insanları kurgusal bir uzaylı istilasına inandırmak ve de Orta Doğu’da diktatörlerin Allah tarafından cezalandırıldığına bölge halklarını ikna etmek için hologram tekniği üzerine çalıştığı biliniyordu. Nitekim Pentagon’un bu planlarına ilişkin olarak Washington Post dahil birçok ciddi basın kuruluşunda 1990′lı yıllardan günümüze birçok yazı yazıldı. Bugünlerde ise bu iddialara yeni bir boyut eklendi. Evet, şimdilerde İlluminati’nin dünyayı tam olarak ele geçirmek için birkaç yıldır hologram tekniğiyle Hz. İsa’yı dünyaya döndürerek (Tabii ki kurgusal) ondan amacı için yararlanma planları yaptığı iddia ediliyor.
Evet söz konusu iddia, ABD’nin ünlü komplo teorisyenlerinden ve İlluminati üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Mark Dice’tan geldi. Dice, hazırladığı video ile kendince kanıtlar gösterip iddiasını güçlendirmeye çalışıyor. İşin ilginci, Dice’ın hazırladığı videonun girişinde geçtiğimiz ay bir toplantıda hologram tekniği kullanarak konuşma yapan AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da görüntülerine de yer verildi. İşte Dice’ın hazırladığı video: VİDEO LİNK : Dice’ın görüşlerine inanıp inanmaması size kalmış, ancak şurası bir gerçek ki, Erdoğan, ayakta kalmak için bu tür tekniklere daha sıkı sarılacak gibi… |
Günlük arşivler: Şubat 14, 2014
KOMPLO TEORİLERİ : Erdoğan, hologram taktiğini İlluminati’den mi aldı ?
ARAŞTIRMA DOSYASI : Türk insanından nasıl bir koyun sürüsü yarat ılmaya çalışılıyor ? /// OPERASYON AFAZİ ///
Evet, afazi aslında beynin hasara uğraması sonucu ister yazılı ister sözlü olsun “lisan”ı ilgilendiren herhangi bir bozukluğu ifade ediyor. Bilim insanlarına göre, afazi, aynı zamanda psikolojik savaş birimlerince insan beyninin lisanla ilgili bölümünün dejenere edilmesiyle de ortaya çıkabiliyor. Nitekim, Türkiye’de son yıllarda yaşanan ve afazinin çok önemli bir sonucu olarak gösterilen entelektüel sığlık da bu psikolojik savaş taktiklerinin sonucu. Bu durumun önde gelen örneklerini de Gezi Parkı ve 17 Aralık Yolsuzluk Soruşturması süreçlerinde yaşananlar oluşturuyor. Kısacası, Türk insanı açıkçası koyunlaştırılıyor.
ÖZEL BÜRO’nun özellikle ABD’deki psikolojik savaş uzmanlarından edindiği bilgiye göre, Türkiye’de söz konusu operasyon, beynin Wernicke alanına (ki kodlama ve anlama merkezidir) yapılan üç çeşit saldırıyla gerçekleştiriliyor: Bunlardan birincisi, gönderilen mesajlarla beyindeki sözcük anlamları bilinç bulanıklığı yaratacak biçimde kaydırılıyor. Örneğin, yolsuzluk kelimesini ele alalım; el altından yapılan kötü iş anlamına geliyor. Psikolojik savaş birimleri buradaki “kötü iş” tanımını ele alıyor ve bunu “Kötü iş yoktur, başarısız bir iş vardır” şeklinde yeniden tanımlıyor. Hal böyle olunca da, kimileri yolsuzlukl edinilmiş servetleri “başarı” olarak algılayıp o servet sahiplerini savunurken kimileri de neden bahsedildiğini bile anlamayıp duyarsızlaşıyorlar (Örnek: 17 Aralık Yolsuzluk Sürecinde yaşananlar). İkinci olarak, beynin özel kortikal alanlarında kodlanmamış ve karşılığı bulunmayan sözcükler bombardıman halinde dolaşıma sokuluyor. Bu dolaşım sürecinde özellikle seçilmiş yabancı kelimeler (Arapça, İngilizce farketmiyor) kullanılıyor. Gürültü olarak nitelendirilebilecek bu bombardıman hedef kitle tarafından yorumlanamıyor. Gürültü sistemli olarak arttırılıyor ve sonuçta bireylerde suskunluk hatta ve hatta bellek kaybı ortaya çıkıyor. Üçüncüsü de, bireyin zihninde karşılığı olan bir kelimeyi, başka çağrışımlar yapan ya da hiçbir karşılığı olmayan bir başka kelime ile değiştirerek silmeye yönelik taktiklerden oluşuyor (Örnek: Şehir isimlerinin değiştirilmesi, “terörist” yerine “dağdakiler”, terörist başı yerine “Sayın Öcalan” denilmesi vb.). İşte bu üç saldırı sonucunda, bireyler Afazi durumuna getiriliyor. Bu durumda da anlamada, konuşmada, okumada, yazmada zorluk ortaya çıkıyor. Böyle olunca da, belki bunlardan çok daha önemli olarak lisan ile bilinç arasındaki kopukluk nedeniyle entelektüel kapasite büyük ölçüde düşüyor. Sonuç olarak, hedef kitle koyunlaştırılıyor. Şimdi başınızı ellerinizin arasına alıp çok uzaklara gitmeden Gezi Parkı olaylarını ve 17 Aralık Yolsuzluk soruşturmacı sürecini, bunlara ilişkin olarak AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile saz arkadaşlarının sözlerini, Erdoğan-Gülen savaşındaki aşamaları şöyle bir düşünün… Herhalde anlaşılmıştır Operasyon Afazi… Tabii unutmadan bu operasyonu yürüten psikolojik savaş birimleri dış güçlerden ve onların yerli işbirlikçilerinden oluşuyor… |
MISIR DOSYASI : Mısır’da Al Nur Partisi’nin Cumhurbaşkanı Adayla rından Talepleri
3 Temmuz 2013’te Mısır’da sivil hükümete karşı gerçekleştirilen askeri darbe sonucunda Mısır’ın ilk kez seçimle iş başına gelen devlet başkanı devrilmiş ve Meclis kapatılmıştır. Geçici Cumhurbaşkanı Adly Mansour’un 8 Temmuzdaki açıklamasıyla birlikte yeni anayasa yapım süreci başlamış ve 14-15 Ocak 2014’te referanduma sunulan yeni anayasa yüzde 98.1 evet oyu ile kabul edildi.[1] Böylelikle 1956’dan bu yana Mısır tarihinde 17. anayasa referandumu yapılmış olmaktadır.
Geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur, referandumun ardından ülkede parlamento seçimlerinden önce cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağını duyurdu. Darbenin ardından çizilen yol haritasında ilk olarak parlamento seçimlerinin yapılması planlanıyordu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önümüzdeki Mart ayının sonu veya Nisan ayının başında yapılacağı tahmin ediliyor.[2] Ancak böylelikle darbe sonrasında çizilen yol haritasının dışını çıkılmış oluyor. Dolayısıyla ilk etapta parlamento seçimlerinin yapılması planlanırken, cumhurbaşkanlığı seçimi öne alınmış oluyor. Referandum sonrasında cumhurbaşkanlığı seçiminin öne alınmasıyla birlikte siyaset arenasında muhtemel adaylar belirmeye başladı. 3 Temmuz darbesinin mimarı Genel Kurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Abdul Fettah El Sisi’nin adaylığı kamuoyunda konuşulmaktadır. Diğer taraftan adaylığa ilk resmi başvuruyu yapan Hamdeen Sabbahi oldu. Sabbahi başvurusunu 8 Şubat 2014 Cumartesi günü taraftarlarıyla birlikte yaptı.[3] Sabbahi solcu kanattan olup, solcu Arap milliyetçisi Nasırist Mısır Halk Akımı Hareketi ve Al Karama Partisi kurucusudur.[4] 2012’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerine de katılan Sabbahi seçimi üçüncü olarak tamamlamıştı.[5] Adaylığını açıklaması beklenen bir diğer isim de Güçlü Mısır Partisi Başkanı Abdel Moneim Aboul Fotouh’tur. Fotouh, 9 Şubat 2014 Pazar günkü açıklamasında cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayacağını ifade etti. Fotouh aday olmama nedenini ise “Mısır’da demokratik bir yol takip edilmediğini ve insanlar arasında bir korku cumhuriyeti” düşüncesi oluşturulduğu şeklinde belirtti.[6] Müslüman Kardeşler’le 2012 seçimlerinde ortak hareket eden, ancak 3 Temmuz darbe sürecinde darbecilerle birlikte uygun adımda yürüyen sivil siyasi aktörlerden biri de Selefi eksendeki Al-Nur Partisi’dir. Parti henüz bir cumhurbaşkanı adayı belirtmemişse de cumhurbaşkanı adayının nasıl olması ve neler yapması gerektiğine dair açıklamalar yapmaktadır. Selefi Al-Nur Partisi başkanı Younis Maklhioun, 10 Şubat 2014 Pazartesi günü muhtemel cumhurbaşkanı adaylarının nasıl olması gerektiği ile ilgili kriterlerini kamuoyuyla paylaştı. Maklhioun’n açıklamasında seçimlerin tüm siyasi unsurlar için bir fırsat olması ve kendi platformlarının, aday ve danışmanlarının vizyonlarının ülkenin sorunlarına çözüm üretebileceğini belirterek, nesnel değerlendirmelerde bulundukları ifade etti. Nur Partisi’nin cumhurbaşkanı adayında aradığı kriterleri ve neler yapması gerektiğini iç politikadan dış politikaya, ekonomik reformdan hizmet sektörüne, cumhurbaşkanının atanmasından insan hakları ve özgürlüklere kadar çeşitli konularla sıralanmaktadır: A) İç İşleri: · Geçiş döneminde adalet standartlarına göre Mısır halkı arasında ulusal uzlaşmayı sağlamak. · Mısır’ın geleceğini inşaa etmek için gençlerin siyasal hayata katılımlarını sağlamak. · Halkın yaptığı 3 Temmuz 2013 darbesinin nedenlerini oluşturulacak tarafsız komiteler tarafından araştırılması. · Toplumsal ve siyasi çalışmalar yaparken şiddet eylemlerine karışanların ve silah taşıyanların oluşturduğu tehdidin ortadan kaldırılması. · Devlet kurumlarında yolsuzluk ve nüfuz kullanmaya yönelik davranışlarını engellemek için reform yapılması. · Başkan adayı iktidara geldiğinde anayasa maddelerinin etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamalıdır. · Medyanın etkinliğinin arttırılmasına yönelik medya ile ilgili yasal (Medya Şartı) düzenleme yapılmalıdır. · Siyaset ve asker ilişkileri, ordunun durumunun değiştirilmesi ve ulusal uzlaşının korunması için gayret gösterilmeli. · Polis ve güvenlik güçlerinin disipline edilerek, insan hakları, hukuk ve saygı çerçevesinde geliştirilmelidir. · Merkezi devletin ülke sınırlarının yönetiminin iyileştirilmesine ihtiyaç vardır. · Kırsal kalkınma sağlanmalıdır. · Mısır içinde ve dışında El Ezher’in geliştirilmesi, lider konumunda aktif rol oynayabilmesini için destek verilmesi gerekmektedir. B) Yasama: Cumhurbaşkanı anayasaya göre yasa tasarıları için yasama politikasının belirlenmesi ve aynı zamanda Yasama Konseyi seçimine kadar yasama gücüne sahiptir. 1. Anayasanın ikinci maddesi etkinleştirilmelidir. 2. Bir sonraki meclis için seçim kanunun iyileştirilmesi yapılmalıdır. a) Siyasi partiler güçlendirilmeli. b) Siyasi parti üyesi olmayan bağımsızlar için fırsatlar meydana getirilmeli. c) Siyasal hayat ve seçimlerde yolsuzluk ve aşiret ilişkileriyle ilgili tedirginlik giderilmelidir. C) Sosyal Konular: 1. Mısır sokaklarındaki moral ve manevi değerler krizi aşılmalıdır. İnsanların dinden çıkması ve ateizme kaymaları engellenmelidir. 2. Girişimlerde bulunularak uyuşturucu ticaretinin önüne geçilmelidir. 3. Farklı kültürel yapıların hassasiyetleri göz önünde bulundurulmalıdır. 4. İşsizlik sorunu çözülmelidir. 5. Özel ihtiyaçları olan kişilerin talepleri karşılanmalıdır. 6. Gecekondu mahalleleri hususunda çözümler üretilmelidir. D) Dış Politika: 1. Afrika, Arap, Müslüman ve küresel ölçekte olmak üzere Mısır’ın lider konumuna getirilmesi zorunludur. 2. Mısır’ın ulusal güvenliğini tehdit eden diğer ülkelerdeki derin ve stratejik yapılar hakkında projeler üretilmelidir. 3. Etiyopya’daki Rönesans Barajı’ndan dolayı bu ülkeyle olan inişli çıkışlı ilişkiler düzeltilmelidir. Buna ek olarak Nil havzası ve su güvenliğine önem verilmelidir. 4. Mısır’ın iç işlerine müdahale ettirmemek, ülke çıkarlarını korumak ve küresel aktörler ile dengeli ve iyi ilişkiler kurmak gerekmektedir. 5. Filistin (Kudüs) sorunu üzerinde çalışılmalıdır. 6. Mısır’ın ulusal güvenliği ile ilgili olarak İran’la ilişkilerin geliştirilmesinden memnuniyet duyulacağına dikkat çekildi. 7. Mısır, Suriye sorununu çözmek ve çatışmaların çevre ülkelere yayılmasını önlemek için aktif rol üstlenmelidir. E) Ekonomik Reform: 1. Ekonomik krize çare bulunmalıdır. a) Bütçe açığı giderilmeli. b) Zayıf kaynakların yerine yeni ve kapasitesi büyük kaynaklara ihtiyaç duyulmaktadır. c) Kredilere ilişkin güven sağlanmalıdır. 1. Sosyal adaletin sağlanması için ekonomik gelişme düzeyi arttırılmalıdır. 2. Ekonomide kamu ve özel sektörün rolü önemli yere sahiptir. 3. Üretim ve yatırımın önündeki engellerin kaldırılması için yasal kolaylıklar sağlanmalıdır. 4. Cumhurbaşkanı adayının önemli ulusal projeleri olmalıdır. 5. Cumhurbaşkanı adayının kapsamlı bir ekonomik kalkınmayı sağlayabilmesi için vizyon sahibi olması gerekmektedir. F) Hizmet Sektörü: Cumhurbaşkanı adayları hesap verebilecek plan ve program çerçevesinde hareket etmelidirler. 1. Eğitimin kalitesi (öğretmen, okul binası, müfredat vb.) yükseltilmelidir. 2. Sağlık sigortası ve sağlık sistemi geliştirilmelidir. Karaciğer hastalığı ve böbrek yetmezliği risklerine dikkat edilmelidir. 3. Ulaşım, 4. Sıhhi temizlik, 5. Çöp sorunlarına çözüm bulunmalıdır. G) Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Ekibinin Adaylığı: 1. Cumhurbaşkanı ve yardımcısı aynı parti ya da düşüncenden olmalıdır. 2. Bütün siyasi akımları kabullenmelidir. 3. Etkinlik esas alınarak icraat yapmalıdır. H) Özgürlükler ve İnsan Hakları: 1. Devlet ve vatandaş arasında güven tesis edilmeli, gösteri hakkı ve ifade özgürlüğü sağlanmalıdır. 2. Devlet, medya ve sanayi sektörlerinin özgürlüğe ne ölçüde katkıda bulunabilecekleri belirtilmelidir.[7] Nur Partisi başkanı Maklhioun, Mısır’da yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacak kişilere, ülke için öncelikleri içeren kendi listelerini sunmuş oldu. İslamcı çizgideki Nur Partisi, adayların Anayasanın ikinci maddesi “İslam şeriatı yasamanın kaynağıdır” ifadesini etkin şekilde kullanmalarını talep etmektedirler. Ayrıca insanların dinden çıkması ve ateizme kaymaları engellenerek, toplumsal barışın sağlanması hedeflenmektedir. Diğer taraftan Nur Partisi cumhurbaşkanlığı seçimlerinde farklı siyasi parti ve hareketlerle verimlilik temelinde birlikte çalışılabileceğinin önemine değindi.[8] Böylelikle Nur Partisi, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde adaylardan beklentilerini gündeme getiren ilk parti oldu. Nur Partisi’nin 43 maddelik açıklamasını diğer partilerin de sürdürmesi beklenmektedir. Seçim sath- mahalline girilen Mısır’da muhtemel adaylar birbirlerinin adaylık açıklamalarını ülkenin iç siyasi dengelerini gözlemlemekte oldukları ile ilgili yorumlar yapılmaktadır. Muhammet ÖRTLEK | IMPR Mısır & Suriye Danışmanı |
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.