Osman PAMUK, Emir ÜNER, Alican AKYOL, TÜBİTAK BİLGEM |
Son günlerde, çok sayıda kullanıcının bilgisayarına bulaşıp, kullanıcılara ait verileri şifreleyen ve verilere ulaşım için para isteyerek kullanıcılara şantaj yapan bir zararlı yazılım, normal bilgisayar kullanıcılarını ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. Bu zararlı yazılımın görevi tamamlandıktan sonra, şifrelenen verilere, saldırganın yardımı olmadan ulaşmanın bir yolu maalesef henüz bulunmamaktadır. Fakat şifreleme işlemi bitmeden önce zararlı yazılımın varlığı anlaşılabilirse gerekli şifrelere ulaşıp, şifrelenmiş verileri açmak mümkün olabilmektedir. Bu yazımızda, şantajcı zararlı yazılımı hakkında genel bilgi verdikten sonra, bu muhtemel şifreli verilere ulaşma yönteminden bahsedeceğiz.
Nasıl Bulaşıyor: Şantajcı zararlı yazılımı hiç de yabancı olmadığımız fatura epostaları ile bulaşmaya çalışmakta: Gelen bu yüksek fatura hakkında bilgi edinmek isteyen kullanıcı "Faturanızla ilgili detaylı bilgi" edinme bağlantısına tıkladığında ise: hxxp://csi.efatura-turkcell.net/amserver/UI/Login.php?locale=tr&goto=https://csi.turkcell.com.tr/csi/login?csiEntranceId=0101?banner=oim_7536579345_onlineIslemBireysel&app=ccsi&ref=1 Adresine yönlendirilmekte: Bu sayfada kapça girilip "Fatura İndir" dendiğinde ise zararlı yazılımı barındıran "zip" arşiv dosyası kullanıcının bilgisayarına inmektedir. Bu arşiv dosyasının içinde ise ikonuna bakıldığında "pdf" dokümanı olduğu izlenimi veren, "exe" uzantılı bir PE dosya bulunmaktadır. (Elimizdeki örneğin MD5 özeti 97FB2DFD447C5C6DBE0FC76EE0EFEB67) Kullanıcı bu dosyaya çalıştırdığında ise zararlı yazılım aktif olmakta. Yeniden çalışma yöntemi: Zararlı yazılım ilk çalıştığında, kendi kopyasını oluşturduğu rasgele bir isim ile "C:Windows" klasörünün (yerel yönetici hakları varsa) altına atmakta. Bu dosyanın her bilgisayar açıldığında otomatik olarak çalıştırılması için de "HKLMSOFTWAREMicrosoftWindowsCurrentversionRun" (yerel yönetici hakları varsa) anahtarı altında bir girdi oluşturmaktadır. Dikkat çeken diğer bir bulgu ise, kopya PE dosyasının açıklama (description) kısmında "MapMark Microsoft" şekilde bir verinin bulunması. Bu açıklama bilgisi ve rasgele dosya ismi zararlı yazılımı tespit etmek için kullanılabilmektedir. Dosyaların Şifrelenmesi: Bu zararlı yazılımın en önemli özelliği, bilgisayarda belli bir kritere uyan dosyaların hepsini şifreli kopyaları ile değiştirmesidir (.sifreli uzantılı). Şantajcı zararlı yazılımı dosyaları şifreleme işlemi için, AES şifreleme algoritmasını kullanırken; AES şifrelemesinde kullandığı anahtarı ise çalıştırıldığı bilgisayarda rasgele olarak üretmektedir. Bu anahtar, yazılım içinde bulunan bir açık (public) anahtar ile şifrelenmektedir. Aynı zamanda AES anahtarının RSA açık anahtarı ile şifrelenmiş bu hali, bir kayıt anahtarı altında kayıt edilmektedir. Diğer taraftan bu bilgi, zararlı yazılımın kullanıcıyı uyarmak için kullandığı pencerede "Encrypted Session Key" altında verilen bilginin aynısıdır. Komuta kontrol sunucu ile bağlantı: Dosyaların şifleme işlemi bittikten sonra şantajcının "hxxps://cryptdomain.dp.ua/gate.php" adresi ile iletişim kurduğu anlaşılmıştır. Elimizdeki örnekte, ekranda çıkan uyarı mesajında verilen bilginin aksine, şantajcı zararlı yazılımın bu sunucuya herhangi bir veri göndermediği gözlenmiştir. Şifreleme detayları: Şantajcı zararlı yazılımı şifreleme algoritmaları için açık kaynak olan "tomcrypt" kütüphanesini kullanmaktadır. Dosyaları şifrelemek için kullanılacak AES anahtarı "yarrow prng" algoritması ile oluşturulan 32 byte’lık bir veri ile geliştirilmiştir. Şantajcı daha sonra bütün dosyaları şifrelemek için bu AES anahtarını kullanmaktadır. Bu sebeple, bir şekilde bu anahtar zararlı yazılım hafıza alanından alınabilirse, şifrelenen dosyaların açılması mümkün olabilmektedir. Fakat zararlı yazılım dosyaların şifreleme işlemini bitirip uyarı mesajını verdiğinde, yazılım gerekli hafıza temizliğini de yaptığı için, proses hafıza alanında bu anahtarlara rastlanmamaktadır. Bundan dolayı, şantajcı yazılım, dosyaların şifreleme işlemini bitirmeden önce hafıza alanının bir kopyasını almak gerekmektedir. Şifrenin elde edilmesi: Yukarıda da bahsedildiği üzere, gerekli şifrelere ulaşılması için, zararlı yazılım prosesi şifreleme işlemini bitirmeden önce prosesin hafıza alanından şifrelerin alınması gerekmektedir. Bu amaçla, prosesin dökümünü (dump) almadan önce prosesi durdurmakta (suspend) fayda görülmektedir. Prosesin çalışmasını durdurmak için: "Process Hacker", "Process Explorer" veya Windows 7 ve üstü sürümlerde "Resource Monitor" araçları kullanılabilir. Diğer taraftan bu tür araçlar sistemde hazır değilse ilk yapılacak iş, bilgisayarı uyku (sleep) veya "hibernate" konuma getirmek olmalıdır. Proses hafızasının dökümünü almak için ise "Process Hacker", "Procdump", "ProcessExplorer" veya windows 7 ve üstü sürümler için "Task Manager" kullanılabilir. Elimizde hafıza dökümü olduğunda ise bu döküm içerisinde şifrenin bulunabilmesi için şifrenin bulunduğu adresin bilinmesi veya şifrenin içerisinde hiç değişmeyen bir verinin bütün hafıza alanında aranması gerekmektedir. Şantajcı zararlı yazılımın kullandığı CTR blok cipher verilerinin tutulduğu yapı şu şekildedir: Bu yapıda "ctr" elemanında bulun "IV" değeri zararlı yazılımımız da sabit bir değer olduğu için, hafızada bu değer arandığında bizim için gerekli olan "pad" ve "symmetric_key" elemanlarına ulaşmak mümkün olmaktadır. Bu aşamadan sonrası ise bu veriler ile şifreli dosyaların açılabilir. Hafıza dökümünden şifreyi bulma ve bu şifre ile dosyayı açma işlemini otomatik olarak gerçekleştirebilmek için KriptoRipper uygulaması tarafımızdan geliştirilmiştir. Eğer şifreleme bitmeden önce prosesin hafıza dökümü alınabildiyse, bu uygulama şifrelenmiş dosyaları açmak için kullanılabilir. Zararlı Yazılımı Temizleme: Şantajcı zararlı yazılımı temizlemek için:
yeterli olacaktır. Fakat zararlı yazılımı temizlemeniz, şifrelenmiş dosyalarınızı kurtarmanıza yardımcı olmayacaktır. Hatta kayıt defterinde bulunan oturum anahtarını şifrelenmiş halini (Encrypted Session Key) silecekseniz, mutlaka bir kopyasını almanızı tavsiye ederim. Bir şekilde, sadece saldırganda olduğunu varsaydığımız gizli anahtara ileride ulaşılabilirse, dosyalarınızı açabilmek için "Encrypted Session Key"’e ihtiyaç duyacaksınız. XP, Win7 (Yerel yönetici hakları ile) için kayıt defteri ve dosya yolu:
Win7 (yerel yönetici hakları yoksa):
Korunma önlemleri: 1. En önemli ve genel geçer uyarımız: güvenilir kaynaklardan gelmeyen dosyaları kesinlikle açmayın. Özellikle de bu dosyaların uzantıları "exe" ise. Dosyalarda "exe" uzantısını göremiyorsanız, klasör ayarlarınızda, bilinen dosya türleri için uzantıları gösterme ayarını değiştirmenizde fayda olacaktır. 2. Eğer zararlı yazılımı çalıştırdığında dosyalarınız şifrelendiğini fark ederseniz ki bu işlem sisteminizin performansına ve dosyalarınızın çokluğuna göre gayet uzun sürebilir, bilgisayarınızı hızlı bir şekilde uyku (sleep veya hibernate) moduna almanızda fayda olacaktır. Daha sonra yukarıda da açıklandığı üzere, daha hazırlıklı bir şekilde, çalışan zararlı yazılım prosesinin hafıza dökümünü alıp, şifrelenmiş dosyalarınızı geri kurtarmayı KriptoRipper uygulaması ile deneyebilirsiniz. NOT: KriptoRipper arşiv dosyasının şifresi "SGE", MD5 özeti ise 16A5A2471CB28DF20BFA7E98D76BA0A3 dir. Programı indirmek için tıklayınız . |
Günlük arşivler: Şubat 21, 2014
PC ÇÖZÜMLERİ : Kripto kilit yöntemini kullanan şantajcı zararlı yazılım /// MUTLAKA OKUYUN VE OKUTUN ///
PROGRAM TAVSİYESİ : RoboForm Everywhere Kampanyası /// KALİTELİ VE 1 YIL LİSANSLI ŞİFRE ARACI ///
RoboForm Everywhere kampanyası bulunmaktadır. Buradan ulaşabilirsiniz. |
PROGRAM TAVSİYESİ : Waterfox 27.0.1 /// KALİTELİ BİR WEB TARAYIC I ///
Waterfox 27.0.1 yayınlandı. Buradan indirebilirsiniz. |
ARAŞTIRMA DOSYASI : IKBY’de Siyasi Durum ve Erbil-Bağdat Görüşmelerinin Geleceği
Doç. Dr. Serhat Erkmen
ORSAM Ortadoğu Danışmanı
Ahi Evran Üniversitesi
Bilgay Duman
ORSAM Ortadoğu Uzmanı
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) iç siyaset neredeyse tamamen hükümet kurma çalışmalarına odaklanmıştır. 21 Eylül 2013’te yapılan seçimlerin ardından yaklaşık dört ay geçmesine rağmen hükümet kurma çalışmalarında büyük bir ilerleme sağlanamamıştır. Bu nedenle IKBY’deki siyasi gündemin odağı halen hükümetin kurulması ya da maaşların ödenmemesi gibi iç meselelerdir. Bölgede önümüzdeki aylarda siyasetin gündeminde beş konunun olması beklenmektedir. 1. Hükümet kurma çalışmaları. 2. KYB’nin geleceği 3. IKBY il meclisi seçimleri. 4. Irak genel seçimleri. 5. Erbil ve Bağdat arasındaki petrol konusundaki görüşmeler. Ancak ilk dört konu birbiri ile ilintili ve etkileşim içerisindeyken, Erbil ve Bağdat arasındaki görüşmeler nispeten ilk dört konudan farklı boyutlarda cereyan etmektedir.
IKBY’deki temel siyasi dinamikler hem Kürtler arasındaki siyasi dengelerin yeniden kurulmasıyla hem de Erbil-Bağdat ilişkilerindeki olası durum değişiklikleriyle ilişkilidir. Her ne kadar hükümet kurma çalışmaları ve KYB’nin geleceği bugünlerde en çok tartışılan konular olsa da asıl mesele Kuzey Irak’ta 2003’ten sonra kurulan ve KDP-KYB ittifakına dayanan stratejik anlaşmanın bozulmasıdır. Goran’ın ortaya çıkmasıyla KYB’nin güç kaybetmesi IKBY’deki siyasi dengeleri alt üst etmiştir. Başlangıçta geçici olması beklenen Goran’ın varlığının üç seçimden sonra kalıcı olacağı ispatlanmıştır.
Goran artık sadece bir muhalefet partisi görünümünden sıyrılıp iktidar ortağı olmaya çalışmaktadır. Bu nedenle hükümete kendi şartlarıyla girmeyi kabul etmiştir. Bu süreçte dikkat çekici iki temel olgu vardır: a. KDP tartışmasız olarak üstündür ve bakanlıklarda aslan payını almak istemektedir. b. Goran, KYB’nin seçimi kaybettiğini anlamasını istemekte ve kriz içindeki partinin yerini almaya çalışmaktadır. Bu Goran’ın 2009-2013 arası sürdürdüğü iki partili sisteme muhalif tavrının dışına çıktığını göstermektedir. Artık Goran ya Erbil’de temel iki güçten birisi olmayı başaracaktır ya da Süleymaniye’de kendi kalesine çekilip, KDP’yi buradan uzak tutacaktır. IKBY içindeki bu karmaşık siyasi durum hükümet kurma sürecini sekteye uğratmaktadır. Goran ve KYB’nin aynı pozisyonlarda ısrarcı davranması hükümet görüşmelerini kilitlemektedir.
Kürt iç siyasetindeki bu karmaşa partilerin genel seçimler ve il meclisi seçimlerindeki pozisyonlarına da yansımış görünmektedir. Öncelikle bütün Kürt partileri Irak genel seçimlerine ayrı olarak girmektedir. Bu durum Kürtlerin etkili olduğu illerde Kürt partiler arasında çekişme yaratmaktadır. Bununla birlikte IKBY’de il meclisi seçimlerinin de genel seçimlerle aynı tarihte yapılacak olması tansiyonu yükseltmektedir. Goran ile KYB arasında özellikle Süleymaniye’de kıyasıya bir mücadele vardır. Burada Goran, il meclisi seçimlerine daha fazla ağırlık vermekte, KYB’yi yerel siyasette çöküntüye uğratmaya çalışmaktadır. Aynı zamanda Goran, KYB’nin etkinliğinin olduğu Kerkük’te de etkinliğini arttırmak için gayret göstermektedir. KYB ise Süleymaniye’de kaybettiği etkinliğe karşı Kerkük’teki varlığını korumak istemektedir. Bu nedenle KYB’nin seçimlerde Kerkük’e daha fazla ağırlık vermesi beklenmektedir. Bu nedenle liste başkanı olarak Kerkük Valisi Necmettin Kerim seçilmiştir. Öte yandan KDP’nin de Kerkük’te büyük baskı kurduğu görülmekte ve KYB’yi sıkıştırmaya çalışmaktadır. Özellikle Kerkük İl Seçim Komisyonu görevlilerini bu amaçla kullanmaktadır. KDP, Musul il Meclisi’nde de KYB’yi süreç dışında bırakmış ve Kerkük için pazarlık marjı çıkartmıştır. Bu süreç içerisinde KDP’nin etkin konumunu pekiştireceği, Goran’ın yükseliş istikrarını koruyacağı, KYB’nin de düşüş eğilimine devam edeceği ve parti içerisindeki karmaşanın artacağını ön görmek mümkündür.
Ancak bütün bu gelişmelerin Erbil ve Bağdat arasındaki petrol konusundaki görüşmelerin gölgesinde yaşandığını söylemek mümkündür. Bilindiği gibi Erbil ve Bağdat arasında Irak’ın kuzeyinde IKBY tarafından çıkarılan petrolün dışarıya satışı konusunda uzun süredir görüşmeler yapılmakta ancak kesin bir sonuca varılamamaktadır. 18 Şubat 2014’te yapılan görüşmelerde IKBY’nin Irak petrol şirketi SOMO aracılığıyla petrol ihracını kabul ettiğine yönelik bir anlaşma olduğu basına yansısa da IKBY Hükümet Sözcüsü Sefin Dizayi bir açıklama yaparak, IKBY’nin bunu kabul etmediğini, halen IKBY petrol şirketinin yurt dışına petrol satışı konusunda yetkili olmasında ısrarcı davrandıklarını açıklamıştır. Sonuç itibariyle Erbil ve Bağdat arasındaki petrol konusuna ilişkin üçüncü tur görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığı söylenebilir.
Bunun en önemli sebebinin her iki tarafın da hem siyasi bir karmaşa içerisinde olması hem de seçim öncesi son derece kritik bir konuda karar verme sorumluluğundan kaçınılmak istenmesidir. Yukarıda anlatıldığı gibi Bağdat ile görüşmeler iç politikadan ne kadar bağımsız yürütülse de IKBY iç siyasetindeki karmaşadan etkilenmektedir. Diğer taraftan Irak merkezi hükümeti daha hem ülkedeki güvenlik sorunlarıyla uğraşmakta hem de farklı grupların siyasal hamleleri karşısında önlem almak zorunda kalmaktadır. Örneğin Anbar olayları nedeniyle yaklaşık 40 Sünni milletvekili parlamento üyeliğini askıya almıştır. Diğer taraftan Mukteda El-Sadr’ın siyasetten çekilmesi sonrası da yaklaşık 25 milletvekili istifa etmiş ancak daha sonra istifalarını geri aldıkları açıklanmıştır. Irak merkezi hükümetindeki bu istikrarsızlık hem görüşmelerin içeriğini etkilemekte hem de üçüncü dönem başbakanlık isteyen Nuri El-Maliki’nin seçimlerde kazanma şansını azaltacak hamleler yapmasının önüne geçmektedir.
Bu nedenle görüşmeler sürüncemede bırakılmakta ve sonuç alınamamaktadır. Diğer taraftan Irak içerisinde bu konuda çözüm bulunsa bile uluslararası boyutta petrolden gelecek gelirin hangi bankalar üzerinden ve kime verileceği konusunda da belirsizlik ve tartışma yaşanmaktadır. IKBY, Türkiye üzerinde petrol satışı yapmak ve bu satışı karşı elde edilecek gelirin Türk bankaları üzerinde IKBY’ye aktarılmasını istemektedir. Ancak ABD buna karşı çıkmakta ve Irak’ın halen Birleşmiş Milletler denetiminde olması nedeniyle uluslararası ABD banklarının bu işlemde kullanılması gerektiğini açıklamaktadır. Yani konunun çok boyutlu bir durum içermesi de çözümünü zorlaştırmaktadır. Bu şartlar altında IKBY ve Irak merkezi hükümeti arasındaki görüşmelerde kısa sürede bir sonuca varmak çok mümkün görünmemektedir. Zira Irak seçimleri için henüz propaganda dönemi başlamamıştır. Propaganda döneminin başlamasının ardından bütün siyasiler seçime odaklanacağından görüşmeler yapılması mümkün olmayacaktır. Görüşmeler yapılsa bile mevcut halinin devam etmesi beklenebilir. Irak genel seçimlerinin ardından da Irak’ta hükümet kurma süreci başlayacağından, 2010’da 9 aylık hükümet kurma tecrübesi akılda tutulduğunda, seçim sonrası da Erbil-Bağdat görüşmelerine ilişkin bir sonuç beklemek yanlış olacaktır.
MİZAH : Çocuk Mizahının ve Zekasının Büyüklere Taş Çıkarttığı 23 Şirin Not
Şuralarda buralarda gezinirken denk gelip “ay şapşaaaaağğğl” dedirten sevimli mi sevimli ufaklıklarla tanıştıracağız şimdi sizi. Kimisi ailelerine ya da arkadaşlarına notlar yazmış, kimisi de Tanrı’ya mektup…
Çocuk olmak dünyanın en güzel şeyi, bu aşağıdaki yazıtları okuyunca sizler de bizle aynı şeyi düşüneceksiniz şüphesiz. Orijinal metinleri görsel olarak verip elimiz/dilimiz döndüğünce yaptığımız çevirilerini altlarına iliştirdik. Huzurlarınızda çocukların yazdıkları efsane yazılar. Sevgili annecik
Bazen
En ilginç insan
Ayıp yavrum
Çoktan seçmeli
Net cevap
Yine de
Özür diledim
Sevgili Tanrı’m
Atarlı genç
Beslenmek mühim
Kendime not
Günaydın
Tombul
Sevgili Santa
Öğretmenim
Ceza aldıysa demek
Tehdit
İnek sevgisi
İdealist
Kelleni koparırım
Bilgilendirme
Tanrı’ya tavsiye bonusu:
|
MİZAH : Herhangi Bir Binayı Alışveriş Merkezine Çevirebilecek 14 Karakter
Konuk yazarımız Ayhan Ökmen listeledi, haberiniz olsun. (@ayhanokmen)
Hayatımızın, siyasetimizin, şehirlerimizin vazgeçilmez parçaları AVM’ler, AVM’lerimiz… O kadar şehir hayatının bir parçası olmuşlar ki artık kendi şehirliklerini ilan etmişler neredeyse. Bakalım bu minik şehirlerin olmazsa olmazı insan tipleri nelerdir, kimlerdir, bir AVM’ye girdiğinizde kimlerle muhakkak karşılaşırız? Aylak bakkallar: “Bugün hiç işim yok abi”
Erkenciler: “Karga beslenmeden oradayız”
Ergenler: “Bir hamburger mi patlatsak?”
Food court sakinleri: “Yediğimiz önümüzde yemediğimiz arkamızda”
Aktivite/indirim takipçileri: “Duydun mu yüzde 70 diyor!”
Ne işim var buradacılar: “Allah’ım neydi günahım”
Mevsimsiz ziyaretçiler: “Başımızı sokacak bir bina olsun da…”
Trendy takılanlar: “Anadolu yakası out, Avrupa yakası in”
Memnuniyetsizler: “Koskoca AVM’de bir Gucci bile yok, hıh”
Gece kuşları: “Şuna da bakayım çıkacağım”
Sadık müşteri: “O mağaza 2. katta yürüyen merdivenin solunda”
Gönül avcıları: “Pardon ateşiniz var mı?”
Gün kadınları: “Vallahi evde onca yemek, bulaşık zor oluyordu”
“American mall” ailesi: “Mutlu ve çocukluyuz”
|
SANAT DÜNYASI : 28 Şubat Gecesi İstanbul’u Maviye Boyayacak 16 K eyifli Etkinlik
Bir geceyi maksimum ne kadar aktif geçirebilir, aynı gecede kaç mekana girip çıkar, kaç performansa şahit olabiliriz sorusunu kendine soranlar için huzurlarınızda ibretlik İstanbul Blue Night 2014 festival programı.
Şehrin açık ara en mavi gecesinde katılınabilecek etkinlikleri biz sizler için listeledik. Artık hangisini seçersiniz , hangi birine yetişirsiniz, kaç saat aralıksız dans edersiniz orasını da siz düşünün. (Şimdi onlar düşündü.) Mehmet Tez
Mabel Matiz
Maceo Plex
Pinhani
DJ Ema Stokholma
Melis Balcılar
Murat Uncuoğlu
Craig David
Art Diktatör + Haossaa
DJ Gökhan Uzelli
Hüseyin Karadayı
R.I.O. ft. U-Jean
DJ Cem Salman – Low Earth – Gökberk
DJ Nikitas
Maxim (The Prodigy)
Proxy
İstanbul Blue Night 2014‘ün festival biletlerine buradan ulaşabilirsiniz! |
SANAT DÜNYASI : Durduramadığımız Zamanın Farklı Dilimlerini Anla tan 16 Şiir
Bağ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz Biz neşâtın da gamın da rüzgârın görmüşüz “Dünya bağının hem ilk hem de sonbaharını görmüşüz; biz neşenin de gamın da rüzgârını görmüşüz.” diyor 17. yüzyıl şairi Nâbî. Biz de “geçsin günler, haftalar, aylar, mevsimler, yıllar” diyerek başlıyoruz söze… “Zaman” hem çabucak geçmesini istediğimiz hem de yaşlandıkça durdurmak istediğimiz; ama hiçbir zaman başa çıkamadığımız zalim kavram! Biz de zaman kavramını işleyen; içinde günler, haftalar, aylar, mevsimler geçen şiirleri sizler için derledik. Okul kitabı şiirleri
Cuma geldi hoş geldi Günlerle ilgili şiirlerin çoğu galiba sadece okul kitaplarında saklı. Aradık taradık pek de dişe dokunur bir şey bulamadık. “Hangimiz pazartesiyi severiz de cumayı sevmeyiz” diyen bir okul şiiri hariç. Cuma
Dilerim duasinda unutmasın beni; Bugünün Cuma olduğunu hatırlatıyor Cahit Sıtkı Tarancı “Bugün Cuma” ile. Günler hep aynı hızla geçer de “Cuma”nın ayrı bir yeri vardır bizim buralarda… Sevgililer Günü
Biz senlen yatmıyoruz ki Haftanın günleri ile ilgili şiir az olunca, anlamlı günlere şiirler yazılmış. İşte böylesi günlerden biri Can Yücel’in “Bu da Öyle Bir Aşk” şiirinde anlattığı unutulmaması gereken ya da unuttuğunuzda canınızı yakan. Anneler Günü
Senin minik başını Sana ilk adımını attıran kimdir Sadece bir günle sınırlanmayacak, yılın her gününü içine alacak kadar büyük günlerden biri olduğunu hatırlatıyor bize Nazım Hikmet, “Annen” şiirinde. İnsan Hakları Haftası
Bir sevgiydi söylemeye korkardık Kar altında açmak için çabalayan bir çiçek Umutsuzca beslediğimiz umut İnsan hakkı siyah beyaz tenimdir Herkesin rengi farklı,dilleri çeşit çeşit Diyor Abdülkadir Turgut “İnsan Hakları” şiirinde. Aslında haftaların boynu bükük, boş geçmesin diye çoğuna bir şeyler sıkıştırılmış… İnsan Hakları Haftası, Enerji Tasarrufu Haftası, Yerli Malları Haftası (Yerli malı kaldı mı ki?), Yaşlılara Saygı Haftası… Galiba haftalar hep “yok olan şeylere” ayrılmış. Nisan
Desem ki sen benim için, Günler haftaları, haftalar ayları, aylar da yılları kovalar. Bir bakarsınız geçivermiş hepsi ömrümüz gibi. Tıpkı insanlar gibi ayların da kimisi şanslı kimisi şanssız, kiminin adına sayfalarca şiirler yazılırken kiminin adı bile anılmaz. Ocak; yılın ilk ayı, hep sevinç ve coşkuyla karşılanan, oysa zavallı Şubat “cücedir”, Mart deyince aklımıza önce “vergiler” sonra da “kediler” gelir nedense… Ama Nisan öyle midir? Baharın en güzel ayı. Tomurcukların patladığı, aşkların çiçeğe durduğu, yeni umutların filizlendiği ay. Tıpkı Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Desem ki” şiirindeki gibi. Bir başka Nisan
Girsem mi sıradan bir güzergâha Der Mehmet Aksoy, “Ben Yine Bir Nisan” adlı şiirinde. Mayıs
ben seni bir mayıs gibi sevdim Mayıs gelince aklımıza önce baharın coşkusu sonra rengarenk çiçekler, erguvanlar, mimozalar gelir… Bir de işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü, yani İşçi Bayramı gelir. Murat Tali’nin “Ben Seni 1 Mayıs Gibi Sevdim” şiiri gibi. Haziran
Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse Diye anlatır “Haziran”ı Ümit Yaşar Oğuzcan. Yaz mevsiminin başlangıcı, güneşin, doğanın, duyguların coştuğu ayı… Zordur Haziran’da ölmek…işten çıktım sokakta tank paleti sokaktayım havada tüy “Haziran’da ölmek zor!” deyiverir bir diğer yandan Hasan Hüseyin Korkmaz ve hatırlatır Nâzım Hikmet‘i, Orhan Kemâl’i, Ahmed Arif’i… Temmuz
Çalmayın onsekiz yaşımın kırık sazını Gündüz lodos, gece poyrazdan Umutla eskittim, umutla yeniledim kalbi Yazın ortası, sıcaklardan bunaldığımız, yağmurları özlediğimiz ayda “Temmuz Dağlarına Yağmur Bekliyorum” der Yahya Akengin. Mevsimlerin şahı: Sonbahar
oysa ben akşam olmuşum Demiş Atilla İlhan, “Adım Sonbahar” şiirinde. Sararan yaprakları, solmaya başlayan çiçekleri, ayrılıkları, bir başka deyişle hazan mevsiminin başlangıcını tanımlarken. EylülGünler kısaldı… Kanlıca’nın ihtiyarları Yalnız bu semti sevmek için ömrümüz kısa… İçtik bu nâdir içki’yi yıllarca kanmadık… Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor; Hiç dönmemek ölüm gecesinden bu sâhile, Diye anlatır Yahya Kemâl “Eylül Sonu”nu. Yansımalar ise şarkıdaki gibi… Kadınlar da mevsimler gibidir
Dargın sevgililer yalnızlıklarına uzaklaşıyor Anlaşılmaz çocukluğun ortaokullarından ders zilleri Dünkü delikanlıları yaşlılığa taşıyor Eylül şehirleri yağmurlu gürültülerle alır yerlerini Yaşlandıkça insan dünya başkalaşıyor. Der Attila İlhan “Kadınlar Sonbahar” şiirinde, gerçekten de “Yaşlandıkça insan dünya başkalaşıyor.” dedirtir bizlere. “Durdurun, inecek var”
Diye anlatır Ayhan Helvacıoğlu, sonbaharın ve Eylül’ün yarattığı kederi. Özetin özeti
konuşabildik mi, helalleşebildik mi mevsim derin kıştı susmayı öğretme, kaç dilsizin mezarından gelirim söyle şu elmaya yağmur Der Barış Erdoğan “Şubat Delisi Elma” şiirinde, özetlercesine tüm seneyi |
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.